Examples of using "يستهدف" in a sentence and their turkish translations:
bunu tümörün büyümesini değil
80'lerde hip-hop'ın hedef kitlesi siyahi erkek şehirli insanlardı.
Bu karşılaşmada, saldıran gergedan pirinç tarlasından geçen Hintli bir köylüyü hedef alıyor.