Examples of using "رؤيتها" in a sentence and their turkish translations:
kırıldı bakın
Şimdi de onu göremiyorum.
peki bunu nasıl başarıyor ona bir bakalı
Onu bir kadın olduğu için küçük gören
Bu kilometrelerce öteden görülür.
Ama gece iyi göremediklerinden...
Onu bir yerlerde gördüğümü hatırlıyorum.
Gece görüşleri bizimkinden iyi olmasa da...
Gece, en fazla bizim kadar gördükleri düşünülür.
Son 50 yıla yakın bir süredir onları burada görmemiz imkânsızdı.
göremediğiniz bir parça bir yere gittiğinde
uygulamanın ekran görüntülerini burada görebilirsiniz.
çünkü önemsediğim şeyleri internette göremiyordum.
Rüzgâr yüzünden ses duyamadığından sıra dışı gece görüşüne sarılmalı.