Examples of using "فلن" in a sentence and their turkish translations:
yoksa başaramayacağız.
Yağmur yağması halinde, gitmem.
Korkma! Seni incitmeyeceğim.
Breakthrough Starshot'ın uygulanmasına devam etmezler.
yoksa imkanı yok çıkıcak
Devletini seviyorsan devletine zarar vermeyeceksin
Babanız olmazsa siz olmazsınız
Ağlamanın yararı yok. Hiç kimse seni duymaz.
Öfkeli bir gergedanla karşılaşırsanız pek kaçma şansınız olmaz.
Çok karanlık olursa avlarını göremezler.
Acele etmezsen, asla köye ulaşmazsın.
uygulaması gerekecekti ... çünkü bir şey ters giderse, astronotların
Bu oranda devam edersek, bu sayıya ulaşamayacağız.
eğer ki böyle olduğunu düşündüğünüz kişiye durumu anlatırsanız kabullenmeyecektir
şey. Bala gelince, yakın gelecekte onu hiç bulamayacağız
e kırılma o noktada oluyorsa başka yer sallanacak değil ya
Çünkü geçmişe gidip babanızı öldürürseniz siz olmazsınız. İşte bu da paradoks demektir.
Allahım dedim, ben bunu çözemezsem iş hayatında başarılı olamayacağım,
Eğer ki beyninizi zaten zorlamadıysanız şu an bir yorgunluk hissetmiyeceksiniz