Translation of "غاضب" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "غاضب" in a sentence and their turkish translations:

- إنهُ غاضب معكَ.
- إنهُ غاضب معكِ.

O sana kızgın.

إنه غاضب.

O öfkeli.

زيوس غاضب.

Zeus kızgın.

أنا غاضب!

Sinirlendim!

البحر غاضب.

Deniz kızgın.

عمىِ غاضب.

Amcam kızgın.

سلوك غاضب نكد.

öfkeli, huysuz davranış biçimi.

إنهُ غاضب معي.

O bana kızgın.

توم غاضب الآن.

Tom şu anda öfkeli.

نعم, إنهُ غاضب.

Evet, o kızgın.

أبي غاضب معي.

Babam bana kızgın.

هل أنت غاضب؟

- Deli misin?
- Kızgın mısın?

أنا أعتقد انهُ غاضب.

Sanırım o öfkeli.

تظاهرَ توم بأنّه غاضب.

Tom öfkeliymiş gibi davrandı.

توم غاضب معَ مارى.

Tom, Mary'ye kızgın.

توم غاضب على مارى.

Tom, Mary'ye kızgın.

توم غاضب جدا مني الآن.

Tom şimdi bana çok kızgın.

إن أبي غاضب مني جداً.

Babam bana çok kızgın.

- لماذا هو غاضب بسبب شيء مثل ذلك؟
- لمَ هو غاضب على شيء مثل هذا؟

Niçin öyle bir şey hakkında kızgın?

ألم تقل شيئًا ، قلت للتو إنني غاضب.

siz şey demiyor muydunuz yahu az önce de söylemiştim sinirlendim biraz

‫إن صادفت وحيد قرن غاضب، فلن تستطيع الهرب.‬

Öfkeli bir gergedanla karşılaşırsanız pek kaçma şansınız olmaz.

لماذا أنت غاضب إلى هذا الحد هذه الليلة؟

Bu gece neden bu kadar sinirlisin?

‫هذا الشرير الصغير جداً وغير المرئي تقريباً‬ ‫والذي يولد وهو غاضب ويقتل الآلاف.‬

Doğuştan öfkeli, binlerce leşi olan, neredeyse görünmez, ufak bir gulyabani.

بقيادة فرقة الجنرال سوشيت. لمدة ست ساعات ، انخرطت قواته في قتال غاضب من

ve General Suchet'in tümeni önde oldu. Altı saat boyunca, birlikleri platodaki köyler için

‫لكن خلال ساعات النهار وأثناء قيامه بعمله‬ ‫وقع عالم الأحياء البحرية‬ ‫"ريتشارد فيتزباتريك" فريسة قنفذ بحري غاضب.‬

Ama deniz biyoloğu Richard Fitzpatrick öfkeli bir denizkestanesinin saldırısına uğradığında gündüz vakti işini yapıyordu.