Translation of "هذه" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "هذه" in a sentence and their turkish translations:

- هذه سيارتي.
- هذه سيارتي

Bu benim arabam.

- هذه مشكلة صعبة.
- هذه معضلة.

O zor bir sorun.

- هذه كتبي.
- هذه الكتب لي.

Bu kitaplar bana ait.

- هذه كمثرى
- هذه حبة اجاص

Bu bir armut.

- هذه حاسِبتي.
- هذه آلتي الحاسبة.

Bu benim hesap makinem.

هذه الاشكال الفردية, هذه التنوعية والتغيير

bu bireysel kalıpları, bu değişkenleri ve değişiklikleri anlamak;

وعدة الأشياء هذه وتخيل هذه المدينة،

Bu parçaların seti, şehrin bu hayal gücü,

- هذه القلعة جميلة.
- هذه القلعة رائعة.

Bu kale güzeldir.

- هذه الهدية لصديقتي.
- هذه الهدية لصديقي.

- Bu hediye arkadaşım için.
- Bu hediyeler dostum için.

- هذه الكتب جديدة.
- هذه الكتب جديدة

Bu kitaplar yeni.

- حجزت هذه الطاولة.
- هذه الطاولة محجوزة.

Bu tablo ayrılmıştır.

- تناول هذه الأقراص.
- خذ هذه الأقراص.

- Şu ilaçları iç.
- Bu hapları al.
- Bu hapları yut.

هذه حقيقتي.

Bu, benim gerçeğim.

هذه الحقيقة.

Gerçek bu.

‫ونملأ هذه.‬

Ve de üstünü dolduracağım.

‫وآكل هذه؟‬

bunları mı yesem?

هذه مجرد--

Bu...

هذه كراهية.

İşte bu nefret.

هذه الخفافيش

bu yarasalar

هذه بطيخات.

Onlar kavun.

هذه جنازتك.

O, senin sorunundur.

هذه سيارتي

Bu benim arabam.

هذه جملة.

Bu bir cümledir.

هذه عصافير.

Bunlar kuştur.

هذه كتبنا.

Bunlar bizim kitaplarımız.

هذه سيارة.

- Bu bir araba.
- Bu bir arabadır.

هذه دراجتي.

Bu benim bisikletim.

هذه نكتة.

Bu bir şaka.

هذه لنا

O bizimkilerden biri.

هذه مدرستنا.

Şu, bizim okulumuz.

هذه مدرسة.

Burası bir okul.

هذه شجرة.

O bir ağaç.

هذه أختي.

Bu benim kız kardeşim.

هذه متعة.

Bu bir zevk.

هذه أقلامي.

Bunlar benim kalemlerim.

هذه مكاتبنا.

Bunlar bizim masalarımız.

هذه بطاقتي.

İşte benim kartım.

هذه غلطتي.

O, benim hatam.

هذه حاسبتُكَ.

Bu senin hesap makinen.

- سأعطيك هذه الكاميرا.
- سأعطيك آلة التصوير هذه.

Bu kamerayı size vereceğim.

- هذه نقطة مهمة جداً.
- هذه ملحوظة مهمة للغاية.
- هذه ملاحظة في غاية الأهمية.

Bu son derece önemli bir konu.

هذه هي أسعد صورة له، هذه هي اللحظة.

İşte onun en mutlu olduğu fotoğraf, an işte budur.

في هذه الحالة، اتخذ هذه الخاصية من الصحفيين.

Bu kuralda, gazetecileri örnek alın.

‫هذه أول مرة تتذوق فيها هذه الجراء اللحم.‬

Bu yavrular ilk defa etin tadına bakıyor.

فيقولون "هذه فكرة رائعة" أو "هذه فكرة شنيعة."

''Harika bir fikir.'' ya da ''Berbat bir fikir.''

- أعطتني آن هذه الهدية.
- أهدتني آن هذه الهدية.

Bu hediye bana Ann tarafından verildi.

- هو يعارض هذه المبادرة.
- هو ضدّ هذه المبادرة.

O, bu girişime karşı çıkıyor.

- من رئيس هذه الشركة؟
- من يرأس هذه الشركة؟

Bu şirketin patronu kim?

- هذه التفاحة شديدة الحمرة.
- هذه التفاحة حمراء جداً.

Bu elma çok kırmızı.

- هذه السكين حادة للغاية.
- هذه السكين حادة جداً.

Bu bıçak çok keskin.

- هل أُخذت هذه الصورة حديثاً؟
- هل هذه صورة حديثة؟
- هل هذه صورة أخذتها مؤخراً؟

- O, yeni bir resim mi?
- O yeni bir resim mi?

هذه هي قصتي.

İşte, bu benim hikâyem.

تحت هذه السماء

Bu gökyüzü altında

مثل هذه الملاحظة:

Notta dediği gibi,

وكُتب في هذه:

ve bu diyor ki;

وخلال هذه العملية،

Bu sırada,

تفهم هذه الفروق,

Bu farkları,

هذه نتائج "عادية".

ve bunlar 'normal' sonuçlar olur.

هذه هي الحقيقة.

Gerçek bu.

هذه هي مهمتنا.

Görevimiz bu.

هذه ليست لعبة.

Bu, bir oyun değil.

أكره هذه المفردة.

O terimden nefret ediyorum.

‫هذه المهمة... انتهت.‬

Bu görev sona erdi.

‫ولكن هذه كارثة.‬

Ama bu bir felaket.

‫انظر، كل هذه...‬

Şunlara bakın...

‫هذه المهمة...‬ ‫انتهت.‬

Görev... Sona erdi.

‫هذه تضاريس خطرة!‬

Bu çok ciddi bir arazi!

‫هذه سمكة جيدة.‬

Oldukça iyi.

‫انظروا، أترون هذه؟‬

Görüyor musunuz?

‫ويمكن تناول هذه،‬

Ve bunları yiyebilirsiniz.

‫هذه تحطمت تماماَ.‬

Bunların hepsi kırılmış.

‫انظر، سأكسر هذه.‬

Bakın, böyle kırıyorsunuz.

‫أتسمع؟ هذه مياه.‬

Bunu duydunuz mu? Bakın, bu su.

‫دخل هذه الحفرة.‬

Bu deliğin içine girdi.

أخذ هذه الفاكهة

Bu meyveyi al.

هذه نقطة جوهرية.

Bu iyi bir nokta.

وسجل هذه الملاحظة:

Bu gözlemi yapıyor:

هذه فكرة مهمة.

Gerçekten önemli bir kavram.

هذه هي برلين.

Burası Berlin.

مثل هذه القصة.

Bunun gibi.

هذه هي أمستردام.

Ve burası Amsterdam.

هذه بعض الأسباب

Bunlar, 2016 yılının

وأخيرًا، هذه هالة.

Son olarak, Hala'yı tanıyalım.