Examples of using "ظاهرة" in a sentence and their turkish translations:
tam bir fenomendi aslında
Bu, "istem dışı körlük" denen bir olay.
...bunlar hâlâ ortalıkta geziniyor.
Bu canlı ışık olgusunu daha yeni yeni anlamaya başlıyoruz.
Saat güneşin konumuna göre bizim süreleri bölebildiğimiz bir olgudur
"Hisler gelgit gibi geri çekildiğinde,
Tatoeba, doğum yeri olan Fransa'da kültürel ve sosyal bir olay haline geldi.