Examples of using "الحي" in a sentence and their turkish translations:
ve etrafta pedal çevirdim.
Ben mahalleden geliyorum.
mahalle kültürü vardı be
hızlı bir biçimde yeniden tanımlayan kentsel dönüşümde,
bu canlı atmosfer içindeki dünyalıları temellendiren şeyler.
Ben bu çevreyi çok iyi bilmiyorum.
bu mahallede bir halk toplantısı yapıldı.
mahalle arasındaki futbol maçlarına gidin
komşuluğu unutmuşuz sanırım problemimiz bu
mahalledeki abiler ablalar da oynardı
Bu mahalle Creston Caddesi, 188, Bronx.
inişli çıkışlı tecrübeleri hakkında konuştu.
Bu canlı ışık olgusunu daha yeni yeni anlamaya başlıyoruz.
ve mahallede çocukların oynaması gereken tek bir oyun kalmıştır geriye
mahallede bizden 3-4 yaş büyük abiler ablalar
Tom ve Mary uzun zamandır bu mahallede yaşıyor.
Ev numaranı, mahalleni, posta kodunu ve sokağını ayrı ayrı yazmak zorundasın.
Dr. Sadık toplulukta bir süper yıldızdı.
Sami mahalleye sabah gazetesini teslim ediyor.
Sami toplumda saygın bir liderdi.
Benim mahallede yaşamaz.
Ama şunu yapabiliriz, bu göreve devam edip zehri canlı olarak bulmaya çalışmak için
Ama şunu yapabiliriz, bu göreve devam edip zehri canlı olarak bulmaya çalışmak için
Fadıl kendini kiliseye ve topluma adamıştır.
Fadıl, Leyla ile aynı mahallede yaşıyordu.
Leyla hızla topluluğunun bir direği oldu.