Translation of "حسب" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "حسب" in a sentence and their turkish translations:

قلّده و حسب.

Sadece onun yaptığını taklit et.

توم حسب مصاريفَهُ.

Tom giderlerini hesapladı.

حسب سامي المال.

Sami parayı saydı.

على حسب الظروف المحيطة."

oraya buraya sürüklenir.''

حسب مكتب محاربة الإجرام،

Ulusal Suç Kayıt Bürosu'na göre,

حسب مكتب محاربة الاجرام،

Ulusal Suç Kayıtlarına göre,

حسب الملف المستخدم مؤخّرا.

soldan sağa doğru sıralanırdı.

حسب الإسلام بعد الموت

İslamiyet'e göre ölünün arkasından

وقت الوجود حسب الشخص

Zamanın kişiye göre varlık göstermesi

كأنها بنيت حسب الدين الوثني

daha çok pagan dinine göre inşa edilmiş gibi

حسب الأنواع حيث تستضيف الفيروسات

virüslerin konakçı olduğu türlere göre

يختلف موضوع المقاومة حسب الخلايا

hücrelere göre direnç konusu farklılık gösteriyor

الترفيه والشراب معا حسب الشامان

eğlence ve içki bir aradadır şamanlara göre

هذا السلوك المحرم حسب الإسلام

İslamiyet'e göre haram olan bu davranış

حسب علمي، كان طالبا جيدا.

Bildiğim kadarıyla, o iyi bir öğrenciydi.

حسب أمر القبر وموقعه في الشامان

Şamanlarda mezarı mertebesine ve konumuna göre

المقابر حسب الإسلام فقط لتذكر الموت

mezarlıklar İslamiyet'e göre sadece ölümü hatırlamak için vardır

- حسب علمي، لم تترجم الرواية إلى اليابانية.
- حسب ما أعرف، الرواية غير مترجمة إلى اليابانية.

Bildiğim kadarıyla roman Japonca'ya çevrilmedi.

حسب التقارير، إن نسبة 80 بالمائة منها

Verilere göre, okyanusun plastiğinin %80'i

حسب المختص في رياضة الكاراتيه سينسي يوجي كيتانو،

Karate uzman sensei Yuji Kitano'ya göre

الآن، على حسب ما يمكنني تذكره، تم إخباري

Şimdi, hatırladığım kadarıyla, büyüdüğüm zaman ne tür bir

الساعة هي ظاهرة يمكننا تقسيمها حسب موقع الشمس

Saat güneşin konumuna göre bizim süreleri bölebildiğimiz bir olgudur

تعديل درجة حرارة الجسم حسب البيئة الخارجية وأخذ زاوية

vücut ısılarına dış ortama göre ayarlayıp bir köşeye çekilip

بل يحصلون عليها على حسب ما يملكون من القدرة على التفاوُض.

Pazarlık güçleri kadar ödeniyor

من حيث الملابس ، يختلف بشكل طفيف في الفترة العثمانية حسب المناطق.

Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre

هل هذا ممكن حسب العلم؟ دعنا نلقي نظرة عليه إذا أردت.

Bilime göre bu mümkün mü? Ona bir bakalım isterseniz.

إن إرادة الشعب هي مصدر سلطة الحكومة، ويعبر عن هذه الإرادة بانتخابات نزيهة دورية تجري على أساس الاقتراع السري وعلى قدم المساواة بين الجميع، او حسب أي إجراء مماثل يضمن حرية التصويت.

Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.