Examples of using "ماء" in a sentence and their turkish translations:
Suyumuz yok.
Orada su var mı?
Bu kaynağın suyu saftır.
Çiçekler su olmadan ölür.
Bir bardak su alabilir miyim?
Hiç şişelenmiş suyun var mı?
Yarayı sıcak suya tutmak.
Hiç içme suyumuz yoktu.
Susuz yaşamak imkansızdır.
Susuz yaşayamazsın.
Susuz hayat olamaz.
Buz eridiğinde tekrar suya dönüşür.
Susuz yaşayabilirim.
Şişe suyu almak için alışverişe gittiyseniz
Elektrik yoktu, su yoktu.
Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
Tenis kortu yanında bir çeşme var.
Bu tozu bir bardak suyla karıştır.
Burada buz tabakası altında tabanda genellikle su oluyor.
buz tabakası altında suyun saklı olduğu,
"Hisler gelgit gibi geri çekildiğinde,
Ama en tepede hiçbir rahatlama ve hayır bulmazlar. Su.
Ya da su olan tünelden gidebiliriz. Suyun olduğu yerde yaratıklar da vardır.
Hâlâ su bulabileceğinizi ve göreve devam edebileceğinizi düşünüyorsanız "Tekrar Dene"yi seçin.