Translation of "Gitmesi" in Polish

Bizzat gitmesi gerekli.

Ona powinna tam pójść osobiście.

Öğleden sonra alışverişe gitmesi gerekiyor.

Ona musi iść na zakupy po południu.

Herhangi birimizin gitmesi gerektiğini sanmıyorum.

Nie uważam, że ktokolwiek z nas powinien iść.

Tom kendisinin gitmesi istendiğini söyledi.

Tom powiedział, że poproszono go by wyszedł.

Tom, bir toplantıya gitmesi gerektiğini söyledi.

Tom powiedział, że musi iść na spotkanie.

Sinemaya gitmesi için onu davet ettim.

- Zaprosiłem ją do kina.
- Zaprosiłam ją do kina.

Ona, onun tarafından polislere gitmesi tavsiye edildi.

Poradził jej iść z tym na policję.

Tom ne zaman gitmesi gerektiğine karar veremiyor.

Tom nie może się zdecydować, kiedy powinien wyjechać.

Tom tek başına gitmesi için Mary'ye izin verdi.

Tom pozwolił Mary iść samej.

Tom Mary'nin oraya kendi başına gitmesi konusunda ısrar etti.

Tom uparł się, żeby Mary poszła tam sama.

Ona onun tarafından hâlâ gençken yurt dışına gitmesi tavsiye edildi.

Poradził jej wyjechać za granicę, dopóki jest jeszcze młoda.

Uzun bir tartışmadan sonra, sonunda onu kampa gitmesi için ikna ettim.

Po długim sporze w końcu przekonałem ją do wyjazdu pod namiot.

- O onun yalnız gitmesine izin verdi.
- O ona yalnız gitmesi için izin verdi.

Pozwoliła mu jechać samemu.