Translation of "Uyardı" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Uyardı" in a sentence and their japanese translations:

O, tehlike ile ilgili uyardı.

彼は私に危険を知らせてくれた。

Radyo sel olasılığı hakkında bizi uyardı.

ラジオで洪水の警告をしていた。

O, çocukları sokakta oynamaya karşı uyardı.

彼は子供達に通りで遊ばないように注意した。

O, bizi odaya girmememiz için uyardı.

彼は我々にその部屋に入るなと警告した。

O, bizi konuşmayı kesmemiz için uyardı.

彼はおしゃべりをやめるように私達に警告した。

Kız kardeşini o adam hakkında uyardı.

彼はいもうとにその男に気をつけなさいと忠告した。

O beni başarısız olacağım konusunda uyardı.

彼は私に失敗するだろうと警告した。

O oğlunu tembel olduğu için uyardı.

- 彼は息子を怠けていると言って注意した。
- 彼は息子の怠惰さを戒めた。

O, onu yalnız gitmemesi için uyardı.

彼女は彼に1人で行かぬよう警告した。

O gürültülü oldukları için onları uyardı.

彼は彼らを騒がしいとたしなめた。

Onu dikkatli araba sürmesi için uyardı.

彼は彼女に注意して運転するようにと促した。

Öğretmenimiz tekrar geç kalmaması için onu uyardı.

先生は二度と遅刻しないように彼に注意した。

Doktor onu sigara içmenin tehlikeleri hakkında uyardı.

医者は彼に喫煙の危険性を警告した。

Öğretmenim onu tekrar yapmamam için beni uyardı.

先生はそんなことを2度としないように私に注意した。

Öğretmen okula geç kalmamam için beni uyardı.

先生は私に授業に遅れるなと注意した。

O, çocukları caddede oyun oynamaya karşı uyardı.

彼女は子供達に通りで遊ばないように注意した。

O, gece vakti yalnız dışarıya çıkmaması için onu uyardı.

- 彼女は彼に夜一人で出掛けないよう注意した。
- 彼女は彼に夜一人で外出しないよう警告した。

Karşı karşıya olduğumuz en büyük risklerden biri olduğu konusunda uyardı.

私たちの文明が直面する 存亡に関わる 最大級の脅威だと警告します

Radyo önümüzdeki deprem hakkında bizi uyardı ve eşyalarımızı toplamaya başladık.

ラジオで地震の警告をしたので、私たちは荷物をまとめ始めた。

Bayan Brown, o uygun şekilde yemek yemezse, kalıcı kilolu olacağı konusunda Beth'i uyardı.

もし、きちんと食べなかったら永久に太ったままですよ、とブラウン夫人はベスに警告しました。

Ekolojist, petrolün sadece bir nimet olmadığını, aynı zamanda bir lanet olduğu konusunda bizi uyardı.

石油は天の恵みであるだけでなく災いのもとでもある、とその生態学者は私たちに警告した。