Translation of "Konusunda" in Polish

0.012 sec.

Examples of using "Konusunda" in a sentence and their polish translations:

Diyetisyenler gıda konusunda uzmandır.

Dietetycy są ekspertami w przemyśle żywnościowym.

Biz insanlar hız konusunda takıntılıyız.

Mamy obsesję na punkcie szybkości.

O, masumiyeti konusunda ısrar etti.

Obstawała przy swojej niewinności.

Her zaman para konusunda tartışıyorlar.

Zawsze kłócą się o pieniądze.

Tom doğruluk konusunda çok titizdir.

Tom jest perfekcjonistą.

Bunun olabileceği konusunda seni uyarmalıydım.

Powinienem cię ostrzec, że coś takiego może się stać.

Tom biyoloji konusunda uzmanlaşmayı planlıyor.

Tom planuje studiować biologię jako główny kierunek.

Sınıf bu soru konusunda bölündü.

Uczestnicy zajęć mieli w tej kwestii rozbieżne opinie.

- O her zaman yemek konusunda sızlanır.
- O her zaman yemek konusunda söylenir.

Zawsze narzeka na jedzenie.

O profesör Shakespeare konusunda bir otorite.

Ten profesor jest autorytetem w dziedzinie Shakespeare'a.

Tekrar denememiz konusunda seninle aynı fikirdeyim.

Zgadzam się, że powinniśmy spróbować ponownie.

Hepimiz erken gitmemiz gerektiği konusunda anlaştık.

Wszyscy się zgadzamy, że powinniśmy wcześnie wyjść.

Toplantıya gitmem gerektiği konusunda onunla anlaştı.

Zgodziła się z nim, że muszę iść na spotkanie.

O psikiyatrist yeme bozuklukları konusunda uzmanlaşmış.

Ten psychiatra specjalizuje się w kłopotach z jedzeniem.

Tom katil olmadığı konusunda ısrar ediyordu.

Tom upierał się, że nie jest mordercą.

Doktor hastanın çok dinlenmesi konusunda ısrar etti.

Lekarz nalegał, żeby pacjent dużo wypoczywał.

Doktor onun yatakta kalması konusunda ısrar etti.

Lekarz nalegał, by leżał w łóżku.

Onu yaparsan ne olacağı konusunda seni uyardım.

Ostrzegłem cię, co się stanie, jeśli to zrobisz.

Ne hakkında konuştuğun konusunda hiçbir fikrin yok.

Nie masz pojęcia o czym mówisz.

Tom buranın gürültülü olacağı konusunda beni uyardı.

Tom ostrzegł mnie, że może być tu głośno.

Bir meslek seçme konusunda bana ne söyleyebilirsin?

Co możesz wiedzieć o wyborze zawodu?"

Planımdan vazgeçmem gerektiği konusunda hiç neden yok.

- Nie ma powodu, abym porzucał mój plan.
- Nie ma żadnego powodu, żebym rezygnował ze swojego planu.

Insanların tedaviye başlama konusunda rahat hissetmelerine ihtiyaç duyarız.

trzeba, żeby ludzie nie bali się go szukać.

Ama bunun nasıl azalacağı konusunda da hazırlıklı olmalıyız

ale trzeba też pamiętać, jak je redukować,

Kolugolar süzülmek konusunda ustadır. 130 metre boyunca süzülebilirler.

Lotokoty to mistrzowie szybownictwa. Mogą pokonać ponad 130 metrów.

Aktörün çok yetenekli olduğu konusunda seninle aynı fikirdeyim.

Zgadzam się z tobą, że ten aktor jest bardzo uzdolniony.

Birinin Tom'un gitmesini istemediği konusunda farklı izlenim edindim.

Odnoszę wyraźne wrażenie, że komuś zależy, by Tom nie wychodził.

Onların ne olduğu konusunda bir fikri var mı?

Czy oni mają w ogóle pojęcie co się stało?

Tom'un Mary'nin nasıl öldüğü konusunda hiçbir fikri yoktu.

Tom nie ma pojęcia jak umarła Mary.

Çocuklar genellikle yabancı dil öğrenme konusunda çok iyidirler.

Dzieci są często bardzo dobre w nauce języków obcych.

Bunda ne kadar ışık kaldığı konusunda endişeliyim. Hayır, olamaz.

Martwię się, ile czasu jej pozostało. Nie!

Mary'nin ne zaman geleceği konusunda Tom'un hiçbir fikri yok.

Tom nie ma pojęcia, kiedy przyjedzie Mary.

Görüşmelerden sonra iki taraf, anlaşmazlık konusunda bir uzlaşmaya vardılar.

Po wielu negocjacjach, strony sporu osiągnęły kompromis.

Tom herhangi bir sorun olmayacağı konusunda bana güvence verdi.

Tom zapewnił mnie, że nie będzie żadnych problemów.

Onun kim olduğu konusunda herhangi bir fikrin var mı?

- Masz jakiś pomysł, kto to był?
- Czy ty masz pojęcie kto to był?

Tom tek başına oraya gitmemesi konusunda Mary tarafından uyarıldı.

Mary poradziła Tomowi, żeby nie szedł tam sam.

Tom Mary'nin oraya kendi başına gitmesi konusunda ısrar etti.

Tom uparł się, żeby Mary poszła tam sama.

Tom'un Mary'nin kimle evli olduğu konusunda hiçbir fikri yoktu.

Tom nie miał pojęcia z kim Mary była w związku małżeńskim.

Bu beni vahanın bir serap olabileceği konusunda biraz şüpheye düşürdü.

I zaczynam podejrzewać, że, być może, ta oaza jest tylko złudzeniem.

"Maskeler sizi yüzünüze dokunmaktan alıkoyma konusunda gerçekten iyi iş başarıyorlar."

„Maseczki skutecznie powstrzymują cię przed dotykaniem swojej twarzy.”

Mizah sorun çözme konusunda bize daha da çok yardımcı olur

Co więcej, działa jak rozgrzewka dla umysłu

O zamandan beri mizahı kullanmada nasıl daha etkili olunacağı konusunda

Od tamtej pory wyjaśniłem setkom firm z całych Stanów,

Tatmin edici bir meslek edinme konusunda yine de büyük olasılıkla

wciąż łatwo jest o porażkę.

Ben evde kalmak ya da dışarı çıkmak konusunda emin değilim.

Nie jestem pewien, czy zostać w domu, czy wyjść.

Ebeveynler çocuklarını onlara yabancılar tarafından verilen yiyecekleri yememesi konusunda uyarırlar.

Rodzice ostrzegają dzieci, by nie jadły nic, czym częstują ich obcy.

Bütün bu şikayetten ne kadar usandığım konusunda bir fikrin yok.

Nie masz pojęcia, jak bardzo jestem zmęczony tym narzekaniem.

Bakın ne diyeceğim, uzun süre yerin altında kalma konusunda pek iyi değilim.

Przyznam się, że nie lubię być w podziemiach zbyt długo.

Bunlardan çok fazla sıvı elde edilebilir. Bunlar konusunda beni huzursuz eden tek şey,

Z nich można uzyskać dużo soku. Trochę mnie jednak niepokoi fakt,

Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.

Na całym globie dzikie zwierzęta coraz sprytniej podkradają jedzenie.

Ve onları bulmak için kocaman bir çölümüz var ama ne tarafa gideceğimiz konusunda karar vermeliyiz.

Mamy całą pustynię do naszej dyspozycji, ale musimy podjąć decyzję, którędy pójdziemy.

- Evleneceğim kadın olduğun konusunda aklımda hiç şüphem yok.
- Evleneceğim kadının sen olacağına dair aklımda hiçbir şüphe yok.

W moim sercu nie ma wątpliwości, że ty jesteś tą kobietą, którą mam poślubić.