Translation of "Sokakta" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Sokakta" in a sentence and their japanese translations:

Sokakta oynama.

道路で遊んではいけません。

Sokakta kavga ediyorlardı.

通りで二人が取っ組み合いのけんかをしていた。

Sokakta oynamak tehlikeli!

- 道で遊ぶのは危険です。
- 道路で遊ぶと危ないよ。

Sokakta ondan ayrıldım.

私は彼と通りで別れた。

Sokakta kimse yok.

通りには人が一人も居ない。

Tom sokakta gezindi.

トムはその通りをぶらついた。

Onunla sokakta karşılaştım.

私は通りで彼女と会った。

...katiller sokakta kol geziyor.

‎危険な動物がいる

Bazen onu sokakta görürüm.

時々彼に通り出会います。

Sokakta hiç kimse görülmedi.

- 通りには誰一人見えなかった。
- 通りには、人の姿は全く見えなかった。
- 街路には誰の姿も見られなかった。

Sokakta öğretmenime selam veririm.

道で先生に挨拶する。

O bu sokakta yaşamaktadır.

彼はこの通りに住んでいる。

Sokakta yüzlerce araba vardı.

通りには何百もの車があった。

Bir beyefendi sokakta tükürmez.

紳士なら、道につばなど吐かないだろう。

Ona sokakta şiddetle çarptım.

私は彼女に町で偶然出くわした。

Ben sokakta Fred'e rastladım.

私は通りでフレッドに会った。

Ben sokakta kimseyi görmedim.

通りには誰の姿も見えなかった。

Sokakta iki adam kavga ediyordu.

二人の男が通りでけんかをしていた。

Sokakta yürürken Bay Smith'e rastladım.

通りを歩いていると私はスミス氏に会った。

Sokakta bir sürü araba görürüz.

通りにはたくさんの車が見える。

Sokakta eski bir arkadaşa rastladım.

- 通りで旧友に偶然で会った。
- 私は道で偶然昔の友達に出会った。
- 私は通りで偶然旧友に出会った。
- 私は通りで偶然級友と会った。

Sokakta birinin bana seslendiğini duydum.

私は通りで誰かが私を呼ぶのを聞いた。

Polis bir adamla sokakta konuştu.

警官は通りである男に話しかけた。

Aç köpek yavruları sokakta havlıyor.

腹を空かせた子犬たちが路上で吠えている。

Soyguncu bir arka sokakta ona saldırdı.

強盗は裏通りで彼女を襲った。

Yağmurdan sonra, sokakta su birikintileri vardı.

雨のあと、道路に水溜まりができた。

Mülteciler dar, bakımsız arka sokakta yaşıyordu.

難民がごみごみした裏町に住んでいました。

O, çocukları sokakta oynamaya karşı uyardı.

彼は子供達に通りで遊ばないように注意した。

Sokakta yürürken bir trafik kazası gördüm.

通りを歩いていたとき交通事故を見かけた。

O, sokakta kasten beni görmezlikten geldi.

彼女はわざと通りで私のことを無視した。

Sokakta yürürken, eski bir arkadaşımla karşılaştım.

- 通りを歩いていたとき、旧友に会った。
- 通りを歩いていたとき、昔からの友達に会った。

Dün, sokakta yürürken bir kaza gördüm.

昨日、私は道を歩いていて事故をみかけた。

Bu sokakta üç blok aşağı gidin.

この通りを3ブロック行きなさい。

Tom sokakta yatan bir ayyaşı fark etti.

トムは、酔っぱらいが道に横になってるのに気付いた。

Bu saatte sokakta kimsenin olmamasını garip buluyorum.

こんな時間に通りに誰もいないなんて変だと思う。

Tom sokakta yatan bir sarhoşu fark etti.

トムは、酔っぱらいが道に横になってるのに気付いた。

Biri omzuma aniden dokunduğunda sokakta aşağıya doğru yürüyordum.

通りを歩いていたら、突然誰かが私の肩をたたいた。

Bu cümleyi yaklaşık bir saat önce sokakta duydum.

この表現は、1時間ほど前に道端で耳にしたものです。

Bence günün bu saatinde sokakta kimsenin olmaması garip.

こんな時間に通りに誰もいないなんて変だと思う。

Sadece bu sokakta yaklaşık 200 metre boyunca yukarıya gidin.

この通りをまっすぐ200Mほど行ったところにあります。

Ben sokakta onu geçtiğimde o kasıtlı olarak beni görmezden geldi.

通りですれ違った時私をわざと無視した。

- Geceleri bu sokakta hiçbir trafik yoktur.
- Bu caddede geceleri trafik açıktır.

この通りは夜は車や人がとおらない。

Gece sokakta, Tom bıçaklı yabancı bir adam tarafından tehdit edildi ve parasını soydular.

トムは夜道で見知らぬ男にナイフで脅され、現金を強奪された。