Translation of "çıkmamı" in German

Kar dışarı çıkmamı engelledi.

Wegen dem Schnee, konnte ich nicht raus.

Takuya bana derhal yola çıkmamı söyledi.

Takuya sagte mir, ich solle gleich aufbrechen.

Mary ile çıkmamı istemediğini mi söylemeye çalışıyorsun?

Willst du mir sagen, dass du nicht willst, dass ich mit Mary ausgehe?

Doktor bana uzun bir tatile çıkmamı tavsiye etti.

Der Arzt riet mir, einen langen Urlaub zu nehmen.

Tom evden çıkmamı istedi bu yüzden terk ettim.

Tom wollte mich nicht im Hause haben; also bin ich gegangen.

Sen aslında başka bir kızla çıkmamı önermiyorsun, değil mi?

Du deutest doch nicht etwa an, dass ich mit einem anderen Mädchen ausgehe?