Translation of "Imkan" in French

0.024 sec.

Examples of using "Imkan" in a sentence and their french translations:

Yağmur, pikniğe gitmemize imkan vermedi.

La pluie nous a rendu incapables d'aller pique-niquer.

Birincisi, karmaşık hayatın evrimleşmesine imkan sağladı.

Premièrement, la vie complexe a pu évoluer.

imkan sağlamak için zorlu engellerin üstesinden geliyorlar.

pour permettre à ces jeunes filles d'avoir les meilleures chances dans la vie.

Teknolojimiz buna imkan veriyor mu? Hayır vermiyor.

notre technologie le permet-elle? Non, ce n'est pas le cas.

Bu şirket, işçilerinin evden çalışmalarına imkan veriyor.

Cette entreprise autorise ses employés à travailler depuis chez eux.

Bu hesap makinesi bölme işlemi yapmaya imkan tanımıyor.

Cette calculatrice ne permet pas d'effectuer des divisions.

Böyle bir ordunun bir savaş kazanmasına imkan var mı?

Est-il possible de gagner la guerre d'une telle armée?

Ancak %60 alkolle bile CDC, eğer imkan varsa sabun kullanmanızı öneriyor

Mais même avec 60% d'alcool, le CDC recommande d'utiliser du savon si vous le pouvez.

Bu cümle, çevrilmeye çalışıldığında göz önünde bulundurmam gereken birden fazla çeviriye imkan tanıyor.

Ce phrase permet de multiples interprétations que j'ai dû prendre en considération quand je l'ai traduite.

Bir pasaport sizi bir ülkenin bir vatandaşı olarak tanımlar ve yabancı ülkelere seyahat etmene imkan verir.

Un passeport t'identifie comme citoyen d'un pays et te permet de voyager dans des pays étrangers.