Translation of "Düşünüyorlar" in French

0.003 sec.

Examples of using "Düşünüyorlar" in a sentence and their french translations:

Yarın gitmeyi düşünüyorlar.

Ils pensent partir demain.

Gerekli becerileri edinemediklerini düşünüyorlar.

ont l'impression de ne pas acquérir les bonnes compétences.

Neler yapıyorlar, nasıl düşünüyorlar?

Que font-ils, comment pensent-ils?

Onlar kim olduklarını düşünüyorlar?

- Pour qui se prennent-ils ?
- Pour qui se prennent-elles ?

Yenilikçiler televizyonun dışında düşünüyorlar.

Les novateurs pensent en dehors du système.

Bazı erkekler de şöyle düşünüyorlar,

Certains hommes ici pensent probablement

Biçok kişi deli olduğumu düşünüyorlar.

Beaucoup de monde pense que je suis folle.

"Doğru şeyi yaptım mı?" diye düşünüyorlar.

« Est-ce que j'ai fait le bon choix ? »

Onu hayli nitelikli bir çalışan olarak düşünüyorlar.

Ils le considèrent comme un employé hautement qualifié.

Bazı insanlar hâlâ dünyanın düz olduğunu düşünüyorlar.

Certaines personnes croient encore que le monde est plat.

çünkü hata olduğunu düşünüyorlar ve bu önemli değil.

car ils pensent que c'est léger et pas important.

Onlar evin sahibinin yurt dışında eğitim aldığını düşünüyorlar.

Ils pensent que le propriétaire de la maison étudie à l'étranger.

Harika olduğunu düşünüyorlar, herkes "Süper şarkı, tam da bu

Ils pensent que c'est génial, tout le monde dit: "Super chanson, juste le truc, commençons

Bazı insanlar bu ülkede çok fazla avukat olduğunu düşünüyorlar.

Certaines personnes pensent qu'il y a bien trop d'avocats dans ce pays.

Bazı insanlar reklamın bir beyin yıkama biçimi olduğunu düşünüyorlar.

Certains pensent que la pub est une forme de lavage de cerveaux.

Birçok insan çocukların dışarıda oynayacak yeterli zamanı harcamadıklarını düşünüyorlar.

- Beaucoup de gens pensent que les enfants ne passent pas assez de temps à jouer à l'extérieur.
- Beaucoup de gens pensent que les enfants ne passent pas assez de temps à jouer dehors.

Felicja'nın çocukları, babaları Łazarz'ın Justin Bieber'dan daha yakışıklı olduğunu düşünüyorlar.

Les enfants de Felicja pensent que leur père Lazarz est plus beau que Justin Bieber.

- Bazı insanlara göre Tatoeba bir okul değildir.
- Bazı insanlar Tatoeba'nın bir okul olmadığını düşünüyorlar.

Certaines personnes pensent que Tatoeba n'est pas une école.

Tom'un ve sadece Tom'un onu yapabileceğini düşünüyorum. Fakat bazı insanlar onu Mary'nin de yapabileceğini düşünüyorlar.

Je crois que Tom seul peut le faire. Toutefois, il y a ceux qui croient que Marie en est également capable.