Translation of "Açıklık" in French

0.008 sec.

Examples of using "Açıklık" in a sentence and their french translations:

Şimdi, işte açıklık.

L'écart est juste là.

Tamam, bakın burası açıklık.

Il y a une clairière.

Fikrimi değiştirmeyeceğime açıklık getirmek istiyorum.

Je voudrais qu'il soit clair que je ne changerai pas d'avis.

Bakın, ileride büyük bir açıklık var.

Regardez, une clairière.

Yol kenarındaki bu açıklık tam buluşmalık bir yer.

un bord de route est l'endroit idéal pour se rencontrer.

Sen ve senin önündeki araç arasında yeterli açıklık olmalı.

Il faut qu'il y ait une distance suffisante entre vous et la voiture de devant.

Bu açıklık en önemli görevimiz için oldukça iyi bir nokta.

Cette clairière est l'endroit parfait pour notre tâche la plus importante.

Açıklık ve eleştirel düşünme için, ilham ve harekete geçme için bir gün.

d'ouverture et d'esprit critique, d'inspiration et d'action.

Bilgiye Erişim Özgürlüğü Yasası net bir varsayımla yönetilmelidir: Şüphe karşısında, açıklık hüküm sürer.

La Loi pour la Liberté d'Information devrait être administrée avec un présupposé clair : en cas de doute, la transparence prévaut.