Translation of "ılık" in French

0.003 sec.

Examples of using "ılık" in a sentence and their french translations:

Su ılık.

L'eau est tiède.

Bu kış ılık.

L'hiver est doux cette année.

Hava hâlâ ılık.

- C'est encore chaud.
- Il fait encore chaud.

Elim ılık suda.

Ma main est dans de l'eau chaude.

Evin içi ılık.

Il fait bon dans la maison.

Bugün hava ılık.

Il fait chaud aujourd'hui.

Dışarısı ılık görünüyor.

Il a l'air de faire bon dehors.

- Su sıcak.
- Su ılık.

L'eau est chaude.

Bu ılık havanın tadını çıkarıyorum.

Je profite de ce temps chaud.

Ne yazık ki bu çorba ılık değil.

La soupe n'est malheureusement que tiède.

Uyumaya gitmeden önce ılık süt içmek iyi uyumana yardımcı olur.

Boire du lait chaud avant de se coucher aide à bien dormir.

- Geçen yıl ılımlı bir kış geçirdik.
- Bu yıl ılık bir kış geçirdik.

Nous avons eu un hiver doux l'an dernier.