Translation of "Olur" in Arabic

0.016 sec.

Examples of using "Olur" in a sentence and their arabic translations:

Olur.

حسناً.

Hızlı olur, etkili olur.

‫سأقوم بهذا الأمر بسرعة وبكفاءة.‬

Hızlı olur. Etkili olur.

‫سأقوم بهذا الأمر بسرعة وبكفاءة.‬

Ula bize benzese yaşam olur insanlık olur su olur bir şey olur yani

علا ، إذا كانت تبدو لنا ، الحياة هي الإنسانية ، الماء شيء.

Demeyin olur

لا تقل ذلك

Kazalar olur.

إنّ الحوادث تحدث.

- Gitmen iyi olur.
- Gitsen iyi olur.

من الأفضل لك أن تغادر.

Nasıl olur peki?

وليس ضدها؟

Bakmamız yeterli olur.

‫حتى هذا النوع من الأشجار...‬

Peki nasıl olur?

كيف يتم ذلك؟

Anne ne olur

ماذا يحدث أمي

Ne mi olur?

ماذا حدث؟

Gitsen iyi olur.

- من الأفضل لك أن تذهب.
- من الأفضل لك الذهاب.

Gitmesen iyi olur.

من الأفضل لك ألا تذهب.

Yakalanırsak ne olur?

ما الذي سيحدث إن قُبض علينا؟

Beklesek iyi olur.

الأفضل أن ننتظر.

Yani bunun birincisi ikincisi mi olur demeyin olur

لذلك لا تقل إذا كانت هذه هي الأولى أو الثانية

Düz olsa ne olur yuvarlak olsa ne olur

ماذا لو كان مسطحًا ما سيكون مستديرًا

Görünmesine de neden olur.

و لكن يبدو أنك لا تستطيع الحصول عليها.

Dayanıksız bir yapı olur.

بالطبع سيكون غير مستقر.

Peki yumurtlayınca ne olur?

إذاً فماذا يحدث عند التبويض؟

"Çocuk yapman bencilce olur."

"من الأنانية أن تنجبي أطفال."

Böyle kördüğüm olur bırakılır.

هذا هو الطريق المسدود.

Yenebilirler, protein kaynağı olur.

‫لا بأس من أكلها،‬ ‫بها بعض البروتينات.‬

Hazır olsanız iyi olur!

‫يحسن بك أن تستعد!‬

Sistemden çıkarılırsa nasıl olur?

تم استئصاله من النظام؟

Böyle 1.000 kareniz olur.

سينتج لديكم حوالي 1000 من هذه المربعات.

Sonuç da hüsran olur.

والنتيجة هي أننا في الحقيقة نخفق.

Türkiye'de tsunami olur mu

هل هو تسونامي في تركيا

Türkiye'de tsunami olur mu?

هل هو تسونامي في تركيا؟

Sonra Türkler barbar olur

ثم أصبح الأتراك برابرة

Sonra Türkler hain olur

ثم يصبح الأتراك خونة

Bana yardımcı olur musun?

هل ستساعدني؟

Şimdi başlasan iyi olur.

من الأفضل لك أن تبدأ الآن.

Acele etsen iyi olur.

من الأفضل لك أن تسرع.

Doktora danışsan iyi olur.

الأفضل أن تستشير الطبيب.

Otobüsle gitsen iyi olur.

الأفضل أن تذهب بالحافلة.

Oraya gitmesen iyi olur.

من الأفضل ألا تذهب إلى هناك.

Burada beklemesen iyi olur.

يستحسن ألا تنتظر هنا.

Umarım hayalim gerçek olur.

آمل أن تتحقق أحلامي.

Benimle gel, olur mu?

تعال معي إذا سمحت.

Başarısız olursa ne olur?

ماذا لو فشِل؟

Kapıyı kapatsan iyi olur.

من الأفضل أن تغلق الباب.

Şimdi gitsen iyi olur.

- من الأفضل لك أن تذهب الآن.
- يستحسن أن تغادر الآن.

Yatmaya gitsen iyi olur.

حريّ لك الذهاب إلى الفراش.

Fırsattan yararlansanız iyi olur.

من الأفضل لك أن تستغل الفرصة.

- Sanırım diyet yapsan iyi olur.
- Bence bir diyet yapsan iyi olur.

أظن أنه من الأفضل لك أن تبدأ حمية غذائية.

Böylece, onlar bizim kahramanımız olur.

لذلك، يصبحو ابطالنا

Ve bunlar 'normal' sonuçlar olur.

هذه نتائج "عادية".

Ulaşmamız o kadar zor olur.

على السعادة التي نطمح لها.

Gençken masum bir cesaretimiz olur,

عندما كنّا صغاراً، كنا شجعاناً ببراءة،

Aslında garip bir şey olur.

في الواقع، يحدث شيء غريب.

Dağlardaki hava çok değişken olur.

‫الطقس شديد التقلب‬ ‫في الجبال.‬

Bakın, onu kullanmak nasıl olur?

‫انظر، ما رأيك في أن نستخدمه؟‬

Ve bunu söyleme cesaretiniz olur.

وأن تتحلّى بالجرأة لتقول ذلك.

Hiçbir şey yapmazsam ne olur?

وماذا سيحدُث إن لم أفعل أي شيء؟

Prefrontal kortekste çok şey olur.

وغالبًا ما يساعدنا على التركيز بطرق إيجابية.

Kadınlar da erkeklere âşık olur.

والنساء يُغرمن بالرجال.

Buzun altında ana kayalar olur.

حسناً، تحت الجليد يوجد الصخر الصلب

O topluluk kendiliğinden yok olur

يختفي هذا المجتمع من تلقاء نفسه

olur mu hiç öyle şey

حسنا لا يوجد شيء من هذا القبيل

Mademki yorgunsun dinlensen iyi olur.

بما أنك متعب ، من الأفضل لك أن تستريح.

Hemen yola koyulsan iyi olur.

من الأفضل أن تغادر في الحال.

Her şekilde olur. Önemli değil.

- على أيّ حال، ليس ذلك مهماً.
- على أية حال، ليس ذاك بالشيء المهم.

Belki bizimle gelsen iyi olur.

ربما من الأفضل أن تأتي معنا.

Akşam yemeğine davetlim olur musunuz?

أود ان ادعوك إلى العشاء.

Ben ona sorsam iyi olur.

من الأفضل أن أسئلها.

Etki o kadar şiddetli olur.

أكثر شرا التأثير.

Sanırım işe dönsem iyi olur.

لعله من الأفضل أن أعود لعملي.

Babana kazadan bahsetmesen iyi olur.

من الأفضل ألا تخبرا أباكما بالحادث.

Gitsen iyi olur. Geç oluyor.

من الأفضل أن تغادر. إن الوقت متأخر.

Belki seni unutsam iyi olur.

ربما لكان من الأفضل لو كنت قد نسيتك.

Onların söylediğini yapsan iyi olur.

من الأفضل أن تقوم بما يقولون.

Sigara içmeyi bıraksan iyi olur.

من الأفضل لك التوقف عن التدخين.

Fatih Portakal iyi adam olsa ne olur? kötü adam olsa ne olur?

ماذا يحدث إذا كان فاتح بورتاكال رجلاً صالحًا؟ ماذا لو كان رجلا سيئا؟

Hepimizin ara sıra kötü günleri olur,

كلنا لدينا بين الحين والآخر أيام تعيسة،

ölüm riskiniz o kadar yüksek olur.

إلا وزاد خطر الموت.

Bu şey beni taşısa iyi olur.

‫يحسن بهذا الشيء أن يتحملني.‬

Ona ulaşabilirsek görevimiz başarıya ulaşmış olur.

‫إن تمكنا من الوصول إليه،‬ ‫ستنجح مهمتنا.‬

Bazen hayatta kötü geçen dönemlerimiz olur.

كلنا نحظى بفترات صعبة في الحياة.

Ve sizi destekleyen bir halk olur.

ويصبح لديكم مجتمع يدعمكم.

Ama zihinsel bir mücadeleye neden olur.

ولكنه صراع عقلي.

Düşündüm ki ölüm en iyisi olur.

كان من الممكن أن يكون النتيجة الأفضل.

Yine de çok geç kalınmış olur.

فسوف نكون متأخرين للغاية.

Yüksek gelgit, resifi aşmalarına yardımcı olur.

‫حيث يساعدها المد في تخطي الحيد المرجاني...‬

Ama yazın ortasında geceler kısa olur.

‫لكن في منتصف الصيف، الليالي قصيرة.‬

Tek yanlış harekette sırtlanlara yem olur.

‫حركة خاطئة واحدة‬ ‫قد تمكّن الضباع من اصطيادها.‬

Bu bir iç rahatsızlığa neden olur.

وهذا يولد شعورًا داخليًا بعدم الارتياح.

Anne ne olur biraz arkadaşlarımla oynayayım

ماذا يحدث أمي دعني ألعب مع بعض الأصدقاء

Yükleri olur biter. Ne uğraşacaksın yahu

ستنتهي الأحمال. ما الذي ستتعامل معه

Aman abi yaa olmaz olur mu

يا رجل ، حسناً؟

Peki karanlık maddeniz yoksa ne olur?

الآن، ماذا يحدث لو لم تُوجد المادة المظلمة؟

Sanırım dinlensen iyi olur; hasta görünüyorsun.

أعتقد أنه من الأفضل لك أن تستريح. إنك تبدو مريضاً.

Böyle bir şey sık sık olur.

يحدث ذلك كثيراً.

Gözden uzak olan, gönülden uzak olur

البعيد عن العين بعيد عن القلب.

Samuel ondan isteyen herkese yardımcı olur.

يساعد سامويل كل شخص يطلب منه المساعدة.

Tekrarlaman, bir şeyi hatırlamana yardımcı olur.

التكرار أم الحفظ.

Selam vereceğim. Olur mu? ''Hayır olmaz.''

ألقي السلام. أيمكن هذا؟ "لا، لا يمكن."

Bugün bir şey yapmasan iyi olur.

من الأفضل ألا تقوم بأي شيء اليوم.