Translation of "Yardımcı" in French

0.008 sec.

Examples of using "Yardımcı" in a sentence and their french translations:

Yardımcı oluyorsanız,

à gérer leur maladie chronique,

Ona yardımcı olmalısın.

Tu dois l'aider.

Ona yardımcı oluyor.

- Elle l'aide.
- Elle est en train de l'aider.
- Elle l’aide.

Nasıl yardımcı olabilirim?

- Comment puis-je aider ?
- De quelle manière puis-je aider ?

Bu yardımcı olmayacak.

Ça ne va pas aider.

Bu yardımcı olur.

- Ça aidera.
- Ça va aider.

Çok yardımcı olmuyorsun.

- Tu n'aides pas beaucoup.
- Vous n'aidez pas beaucoup.

Anneme yardımcı olmalıyım.

Je dois aider ma mère.

Yardımcı olmaya çalışıyordum.

- J'essayais d'être solidaire.
- J'essayais d'encourager.

Çok yardımcı oldunuz.

- Tu as été d'une grande aide.
- Vous avez été d'une grande aide.

Size yardımcı olamayız.

- Nous ne pouvons pas t'aider.
- Nous ne pouvons pas vous aider.

Ona yardımcı olacağız.

Nous allons l'aider.

Yardımcı olabilir miyim?

- En quoi puis-je vous servir ?
- En quoi puis-je te servir ?
- Que puis-je pour votre service ?

O, yardımcı olabilir.

Ça pourrait aider.

Yardımcı olmaya hazırım.

Je suis prêt à aider.

Bu yardımcı olacak.

- Ça aidera.
- Ça va aider.

- Ben size memnuniyetle yardımcı olurum.
- Size memnuniyetle yardımcı olurum.
- Memnuniyetle sana yardımcı olacağım.

- Je t'aiderai avec plaisir.
- Je t'aiderai volontiers.
- J'aurai plaisir à t'aider.
- J'aurai plaisir à vous aider.
- Je serai heureux de vous aider.

- Ben size memnuniyetle yardımcı olurum.
- Size memnuniyetle yardımcı olurum.

- Je t'aiderai avec plaisir.
- Je t'aiderai volontiers.
- J'aurai plaisir à t'aider.
- J'aurai plaisir à vous aider.

Engellemeye yardımcı olduğunu gösterdiler.

réduisant les probabilités qu'elles surgissent sur le moment.

Yardımcı olma konusunda heyecanlıyım.

contrôlent leur vie.

Yetişkinlere "büyük yardımcı" diyoruz.

« Assistant senior » pour les adultes.

"yürümene yardımcı olabilirim" dedim.

et te faire avancer encore et encore. »

Yardımcı olmak bizim görevimizdir.

Il est de notre devoir d'aider.

Bob bana yardımcı oldu.

Bob m'a aidé.

Ona resminde yardımcı oldum.

Je l'ai aidé avec son image.

O ona yardımcı olur.

Il l'aide.

Hepimiz hasata yardımcı olduk.

Nous avons tous aidé à la récolte.

O size yardımcı olamaz.

- Il ne peut pas t'aider.
- Il ne peut pas vous aider.

Lütfen bana yardımcı olun.

- Je vous prie de m'aider.
- Je te prie de m'aider.

Bana yardımcı olabilir misiniz?

- Pourriez-vous m’aider ?
- Pouvez-vous m'aider ?

Hepimiz yardımcı olmaktan mutluyuz.

- Nous sommes tous contents d'aider.
- Nous sommes toutes contentes d'aider.

Tom kendine yardımcı oldu.

Tom se débrouillait tout seul.

Bit yardımcı olman gerekiyor.

Tu es supposé être accessoire.

Saatimi onarmama yardımcı oldu.

- Il m'aida à réparer ma montre.
- Il m'a aidé à réparer ma montre.

Yardımcı olabilirim diye düşündüm.

J'ai pensé que je pourrais être utile.

Sanırım o yardımcı olur.

Je pense que ça aide.

Ben sana yardımcı olmayacağım.

Je ne t'aiderai pas.

O nasıl yardımcı olurdu?

Comment cela pourrait-il aider ?

Belki biz yardımcı olabiliriz.

Nous pourrons peut-être aider.

Bize yardımcı olmak zorundasın.

- Tu dois nous aider.
- Vous devez nous aider.

Ben Tony'ye yardımcı oldum.

J'ai aidé Tony.

Şarap sindirime yardımcı olur.

Le vin aide à la digestion.

Umarım bu yardımcı olur.

J'espère que cela aide.

O bize yardımcı olmadı.

Cela ne nous a pas aidé.

Bu hepimize yardımcı olur.

Cela nous aide tous.

O yardımcı olur mu?

- Est-ce que ça aide ?
- Cela aide-t-il ?

Bize yardımcı olabileceğinize inanıyorum.

- Je crois que tu peux nous aider.
- Je crois que vous pouvez nous aider.

Sadece yardımcı olmaya çalışıyordum.

J'essayais juste d'aider.

Ona yardımcı olabileceğimi düşündüm.

Je pensais pouvoir l'aider.

Sana yardımcı olabilir miyiz?

- Pouvons-nous vous aider ?
- Pouvons-nous t'aider ?

Bu biraz yardımcı olur.

Ça aide un peu.

Umarım o yardımcı olur.

J'espère que c'est utile.

Mary Tom'a yardımcı oldu.

Mary a aidé Tom.

O ona yardımcı oldu.

- Elle l'aida.
- Elle l'a aidé.

Tom size yardımcı olsun.

- Persuade Tom de t'aider.
- Convaincs Tom de t'aider.
- Persuadez Tom de vous aider.
- Convainquez Tom de vous aider.

O, ona yardımcı olur.

Elle l’aide.

Bana nasıl yardımcı olabilirsin?

- Comment pourrais-tu m'aider ?
- Comment pourriez-vous m'aider ?

Yoga gevşemeye yardımcı olur.

Le yoga aide à se détendre.

Korkarım sana yardımcı olamam.

J'ai bien peur de ne pas pouvoir t'aider.

Size nasıl yardımcı olabilirim?

- Que puis-je pour votre service ?
- En quoi puis-je vous être utile ?

- Ben size yardımcı olabilir miyim?
- Ben size yardımcı olabilir mi?

Puis-je t'aider ?

Sağlıklarını düzeltmeye yardımcı olabilir mi?

pourraient les aider à changer leur santé aussi ?

Iki şeyi yapmanıza yardımcı oluyor.

sur deux aspects très importants.

çocuğun dünyaya gelmesinde yardımcı olan

se réfère à un individu qui aide à concevoir un enfant

Kadın: İyiliksevenler, yardımcı olabilir miyim ?

Femme : Samaritains, puis-je vous aider ?

Bu birçok kişiye yardımcı olacak.

Ça va aider beaucoup de gens.

Bir robot nasıl yardımcı olabilir?

Comment un robot pourrait être utile ?

Gibi yardımcı hizmetler ile ilgiliydi .

la police militaire, les prisonniers de guerre et la sécurité des lignes d'approvisionnement.

Ameliyat ona yardımcı olacak mı?

- Est-ce que la chirurgie aidera ?
- La chirurgie y pourvoira-t-elle ?

Zorluk zamanlarında bize yardımcı olur.

Cela nous aide dans les temps de difficulté.

Size yardımcı olabilir miyim, madam?

Puis-je vous aider, madame ?

Şarap yiyeceği sindirmeye yardımcı olur.

- Le vin aide à la digestion.
- Le vin favorise la digestion.

Bana yardımcı olsaydın, işi başarabilirdim.

Si tu m'avais aidé, j'aurais pu faire le travail.

Ben belki size yardımcı olamam.

Il m'est impossible de t'aider.

Televizyon bilgimizi genişletmemize yardımcı olur.

La télévision nous aide à élargir notre savoir.

Bana biraz yardımcı olabilir misin?

- Peux-tu m'aider un peu ?
- Pouvez-vous m'aider un peu ?

Spor kaslarımızı geliştirmemize yardımcı olur.

Le sport aide nos muscles à se développer.

Ona yardımcı olacak arkadaşı yoktu.

Il n'avait pas d'ami pour l'aider.

Bana gerçekten çok yardımcı oldunuz.

Tu m'as vraiment beaucoup aidé.

Onun tavsiyesi çok yardımcı olmadı.

Ses conseils n'ont pas beaucoup aidé.

Teşvikler her zaman yardımcı olur.

Les incitatifs sont toujours utiles.

Onun bana yardımcı olacağını umuyorum.

J'espère qu'il m'aidera.

Bagajınıza yardımcı olmama izin verin.

Laissez-moi vous aider avec vos bagages.

O, benim taşınmama yardımcı oldu.

Il m'a aidé à déménager.

Bana işimde yardımcı olabilir misin?

Peux-tu m'aider dans mon travail ?

İstersen o sana yardımcı olur.

Si tu lui demandes, il t'aidera.

Taşınırken bana yardımcı olur musun?

Pourrez-vous m'aider quand je déménagerai ?

Büyük çocuklar küçüklere yardımcı oldular.

- Les enfants les plus âgés aidaient les plus jeunes.
- Les aînés aidaient leurs cadets.
- Les grands aidaient les petits.

Bu insanlara nasıl yardımcı olabilirim?

Comment puis-je aider ces gens ?

Tom bana taşınmada yardımcı oldu.

Tom m'a aidé à déménager.

Mary yarın bize yardımcı olacak.

Marie va nous aider demain.

Birinin sana yardımcı olacağını sanmıyorum.

- Je ne pense pas que quiconque ne va t'aider.
- Je ne pense pas que quiconque ne va vous aider.