Translation of "öncelik" in French

Kendi tutunacağın şeylere öncelik vermedin."

au-dessus de votre propre besoin de vous accrocher ».

Üretkenliğe öncelik vermek için programlıyız.

Nous sommes programmés pour valoriser la productivité.

O yüzden bunu öncelik yapmanız lazım.

Il faut décider de prioriser.

O tam bir ileri öncelik değil.

Ce n'est pas exactement une des priorités.

Kaynaklarınız sınırlı olduğunda öncelik sıralaması yapmanız gerekir.

Quand vos ressources sont limitées, vous devez établir des priorités.

Muhtemelen çölde bunu yapmak akıllıcadır. Birinci öncelik: Suyunuzu ihmal etmeyin.

Sage décision. Dans le désert, la priorité, c'est de s'hydrater.

Limanın en tepesi olarak gelen Çin anlaşmasını imzaladı. öncelik, ancak

l'accord chinois, dont le port est le sommet priorité, mais

Açık ten rengi üzerine bir öncelik koyması da hiç yardımcı olmuyor,

avant de les mettre en couverture des magazines,