Translation of "Zorluyor" in English

0.003 sec.

Examples of using "Zorluyor" in a sentence and their english translations:

Mesele gerçekten zorluyor.

The matter is really pressing.

Antlaşma bizi zorluyor.

The treaty obliges us.

Mali durum zorluyor.

The fiscal situation is challenging.

O, benim görüşümü değiştirmeye zorluyor.

That obliges me to change my opinion.

Gereksiz riskler almak şansını zorluyor!

Taking unnecessary risks is pushing your luck!

Bütün bunlar biraz beynimizi zorluyor biliyorum

I know all this forces our brain a little bit

O karar vermem için beni zorluyor.

He's forcing me to decide.

Insanlığımız ve özgürlüğümüz arasında seçim yapmaya zorluyor.

are being forced to choose between our humanity and our freedom.

Bazen bizleri değişimin kaçınılmaz olduğunu hissetmemize zorluyor;

could sometimes make us feel like change is inevitable,

En büyük dişinin önderliğindeki sürü ufaklıkları yürümeye zorluyor.

Led by the oldest female, the herd keep the little ones moving.

Ve şimdi de, kanyon bizi rotamızı değiştirmeye zorluyor

And now this canyon is forcing us off course,

Ancak aslında, Arretium'a saldırmayarak, Hannibal insiyatifi elinde tutmaya devam edip, Romalıları tahmin etmeye zorluyor.

But actually, by bypassing Arretium, Hannibal maintains the initiative and keeps the Romans guessing.