Translation of "Yaralanmamış" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yaralanmamış" in a sentence and their english translations:

Tom yaralanmamış görünüyordu.

Tom seemed to be unhurt.

O, yaralanmamış gibi davrandı.

- He made believe not to be hurt.
- He pretended not to be hurt.

Tom'un köpeği yaralanmamış bulundu .

Tom's dog was found uninjured.

Tom muhtemelen yaralanmamış olacak.

Tom is likely to be unhurt.

Önemli olan tek şey senin yaralanmamış olmandır.

The only thing that matters is that you weren't injured.

- Kimsenin yaralanmamış olmasından memnunum.
- Kimsenin burnunun kanamamasına sevindim.

- I'm glad that nobody got injured.
- I'm glad no one got injured.

Eğer Tom biraz daha dikkatli olsaydı, O yaralanmamış olurdu.

If Tom had been a little more careful, he wouldn't have been injured.

Yüz savaşçıdan on tanesi yaralanmamış olarak geri geldi; gerisi öldü.

Of one hundred warriors, ten came back uninjured; the rest died.