Translation of "Sevindim" in English

0.013 sec.

Examples of using "Sevindim" in a sentence and their english translations:

Geldiğine sevindim.

I'm glad you're coming.

Beğendiğine sevindim.

I'm happy you liked it.

Aramana sevindim.

I'm happy you called.

Tanıştığımıza sevindim.

I'm glad to meet you.

Eğlendiğinize sevindim.

I'm glad you're enjoying yourself.

Yaralanmadığına sevindim.

- I'm glad you weren't injured.
- I'm glad that you weren't injured.

Anladığına sevindim.

- I'm glad that you understand.
- I'm glad you understand.

Hatırlamana sevindim.

I'm touched you remembered.

Ölmediğine sevindim.

I'm glad you're not dead.

Uğradığına sevindim.

I'm glad you dropped by.

Hatırladığına sevindim.

I'm glad you remember.

Yanıldığıma sevindim.

- I'm glad I was wrong.
- I'm glad that I was wrong.

Aradığına sevindim.

I'm glad you called.

Konuştuğumuza sevindim.

I'm glad we talked.

İncinmediğine sevindim.

I'm glad you didn't get hurt.

Kazandığımıza sevindim.

- I'm glad we won.
- I'm glad that we won.

Doğduğunuza sevindim.

I'm glad you were born.

Beklediğine sevindim.

I'm glad you waited.

Seni gördüğüme sevindim.

I'm happy to see you.

Ondan hoşlandığına sevindim.

I'm glad you like it.

İyi olduğuna sevindim.

- I'm glad you're okay.
- I'm glad you're all right.

Mutlu olduğuna sevindim.

- I'm glad you're happy.
- Good thing you're happy.

Bugün geldiğine sevindim.

I'm glad you came today.

Burada olabileceğine sevindim.

I'm glad you could be here.

Bunu duyduğuma sevindim.

I'm pleased to hear that.

Başarmana çok sevindim.

I'm so glad you made it.

Bana hatırlattığına sevindim.

I'm glad you reminded me.

Tom'u gördüğümüze sevindim.

I'm glad we saw Tom.

Birbirimizi anladığımıza sevindim.

I'm glad we understand each other.

Arkadaşlarımı beğenmene sevindim.

I'm glad you liked my friends.

Yanımda olmana sevindim.

I'm glad you're here with me.

Böyle görmene sevindim.

I'm glad you see it that way.

Tom'u aramadığına sevindim.

I'm glad you didn't call Tom.

Nihayet tanıştığımıza sevindim.

I'm glad to finally meet you.

Bunu önerdiğine sevindim.

I'm glad you suggested this.

Kaldığına çok sevindim.

I'm so glad you're staying.

Gelebildiğine çok sevindim.

I'm so glad you could come.

Yardım edebildiğime sevindim.

- I'm glad I could help.
- I'm glad I could be of service.
- I'm glad I was able to help.
- I'm glad I could help out.
- I'm happy I could help.

Geldiğine çok sevindim.

I'm so glad you've come.

Burada olmana sevindim.

- I'm glad you're here.
- I'm pleased you're here.

Memnun olmana sevindim.

I'm glad you're pleased.

Geri döndüğüne sevindim.

I'm glad you moved back.

Bunu sorduğuna sevindim.

I'm glad you asked that.

Seni bulduğuma sevindim.

I'm glad I've found you.

İşe yaradığına sevindim.

I'm glad it worked out.

Tom'un gitmesine sevindim.

- I'm glad Tom has gone.
- I'm glad Tom left.

Sana yetiştiğime sevindim.

I'm glad I caught you.

Güvende olduğuna sevindim.

- I'm glad you're safe.
- I'm glad that you're safe.

Evde olduğuna sevindim.

I'm glad you're home.

Bana söylediğine sevindim.

I'm glad you told me.

Yardım edebildiğimize sevindim.

I'm glad we can help.

Yardımcı olabildiğime sevindim.

I'm glad I can help.

Yardım ettiğime sevindim.

- I'm glad to help.
- I'm glad to be of service.

Kabul ettiğine sevindim.

I'm glad you approve.

İyileştiğini duyduğuma sevindim.

I'm glad to hear that you're getting better.

Onu duyduğuma sevindim.

- I'm happy to hear that.
- I am happy to hear that.

Orada olduğuma sevindim.

I was glad I was there.

Geldiğine gerçekten sevindim.

I'm really glad you came.

Seni gördüğüme sevindim!

- I'm glad to see you!
- I am glad to see you!

Geri geldiğine sevindim.

- I'm glad you're back.
- I'm glad you've come back.

Hırsızların yakalandığına sevindim.

I'm glad the burglars were caught.

Çocukların yaralanmadığına sevindim.

I'm glad the kids weren't hurt.

Anlaştığımıza sevindim, Tom.

I'm glad we agree, Tom.

Onun yaralanmadığına sevindim.

I'm just glad he wasn't hurt.

Tom'un kazandığına sevindim.

- I'm glad that Tom won.
- I'm glad Tom won.

Onun bittiğine sevindim.

I'm happy that it's over.

Tom'un gittiğine sevindim.

I'm glad Tom left.

Memnun olduğuna sevindim.

- I'm glad that you're glad.
- I'm glad you're glad.

Tom'un ölmediğine sevindim.

I'm glad Tom isn't dead.

Onları beğenmene sevindim.

I'm glad you like them.

Bizi aramadığına sevindim.

I'm glad you didn't call us.

Onları aramadığına sevindim.

I'm glad you didn't call them.

Beni aramadığına sevindim.

I'm glad you didn't call me.

Onu aramadığına sevindim.

I'm glad you didn't call him.

Bunu duyduğuma sevindim!

I'm glad to hear it!

Onların kazandığına sevindim.

I'm glad they won.

Hayatta kaldığına sevindim.

I'm glad you survived.

Tom'la tanışabildiğine sevindim.

I'm glad you were able to meet Tom.

Tom'la tanıştığına sevindim.

I'm glad you met Tom.

Tom gittiğine sevindim.

I'm so glad that Tom is gone.

Bunu bulduğuma sevindim.

I'm glad I found this out.