Translation of "Gelmiyordu" in English

Sami gelmiyordu.

Sami was not coming.

Aklımıza hiçbir şey gelmiyordu.

We just ran out of ideas.

Tom'un bana söylediği mantıklı gelmiyordu.

What Tom told me didn't make any sense.

Doğru, samimi ve gerçek gelmiyordu.

it didn't feel right to me, it didn't feel genuine, it didn't feel true.

Tom'un elinden beklemek dışında bir şey gelmiyordu.

- Tom could do nothing except wait.
- Tom could do nothing but wait.

- Bunu yapasım gelmiyordu.
- Bunu yapmak içimden gelmedi.

I just didn't feel like doing that.

- Adı bir türlü aklıma gelmiyordu.
- İnan olsun, adı aklıma gelmedi.

I could not remember his name for the life of me.

- Gerçekten hiç tenis oynayasım yoktu.
- Canım gerçekten hiç tenis oynamak istemiyordu.
- İçimden tenis oynamak hiç gelmiyordu gerçekten.

I didn't really feel like playing tennis.