Translation of "Bana" in English

- Söyle bana.
- Bana söyle!
- Söyle bana!

- Tell me!
- Tell me.

- Bana güvenebilirsiniz.
- Bana güvenebilirsin.

You can trust me.

- Bana yaz.
- Yaz bana.

- Write me.
- Write to me.

Söyle bana! Söyle bana!

Tell me, tell me.

- Bana inanmalısın.
- Bana inanmalısınız.

You should believe me.

- Bana söylemeliydin.
- Bana anlatmalıydın.

- You should've told me.
- You should have told me.

Bana söyleme, bana göster.

Don't tell me, show me.

Söyleyin bana, söyleyin bana!

Tell me, tell me.

- Bana güvenmeliydin.
- Bana güvenmeliydiniz.

- You should've trusted me.
- You should have trusted me.

- Saldır bana.
- Bana saldır.

Attack me.

- Bana kızgınsın.
- Bana kızgınsınız.

You're angry with me.

- Niye bana sormuyorsun?
- Bana sorsana.
- Bana sorsanıza.
- Neden bana sormuyorsunuz?

Why don't you ask me?

- Niçin bana inanmıyorsun?
- Neden bana inanmıyorsunuz?
- Bana inansana.

Why don't you believe me?

- Bana inanmalısın.
- Bana inanmak zorundasın.
- Bana inanman gerekiyor.

You must believe me.

- Bana yakın gel.
- Bana yaklaş.

Come closer to me.

- Bana güvenmelisin.
- Bana güvenmek zorundasın.

You've got to trust me.

- Bana inanmadılar.
- Onlar bana inanmadılar.

- They didn't believe me.
- They did not believe me.

- Bana ihtiyacın var.
- Bana mecbursun.

You need me.

Bana ihtiyacın olduğunda bana bildir.

Let me know when you need me.

- Bana dokunma.
- Bana dokunayım deme.

Don't you touch me.

- Onlar bana güldü.
- Bana güldüler.

- They laughed at me.
- They were laughing at me.

- Bana direnme.
- Bana karşı koyma.

Don't resist me.

Bana hikayeyi anlatabilirsin, güven bana.

You can tell me the story, trust me.

- Haritayı bana ver.
- Bana haritayı ver.
- Haritayı bana verin.
- Bana haritayı verin.

Give me the map.

- Onları bana ver.
- Bana onları ver.
- Onları bana verin!

- Give them to me.
- Hand them over.

- Bana sütü uzatınız.
- Bana sütü uzat.
- Bana sütü uzatın.

Pass me the milk.

- Sütü bana ver.
- Sütü bana verin.
- Sütü bana veriniz.

Give me the milk.

- Bana kuralları açıkla.
- Bana kuralları açıklayın.
- Kuralları bana açıkla.

Explain me the rules.

Ve bana,

And then, she told me,

Dokun bana

Touch me

Bunu bana

She said this to me

Bana karışmayın.

Don't pick at me.

Bana dokunma!

- Don't touch me!
- Don't touch me.

Bana yaz.

Drop me a line.

Bana gülümsedi.

She smiled at me.

Bana bağırma.

- Don't yell at me.
- Don't shout at me.

Bana bildir.

- Let me know.
- Let me know!

Bana acıyın!

Have mercy on me!

Bana bak.

- Look at me.
- Look at me!

Bana bırak!

Leave it to me!

Bana güvenmelisin.

You have to trust me.

Bana güvenin!

Trust me.

Bana gülme!

- Don't you laugh at me!
- Don't you laugh at me.

Bana güven.

- Trust me.
- Trust in me.

Bana dokundu.

He touched me.

Bana yaklaşma.

Don't come near me.

Bana sarıl.

- Give me a hug.
- Hug me.
- Give me a hug!

Bana bakma.

- Don't look at me.
- Don't look at me!

Bana hatırlatma.

Don't remind me.

Bana katılmalısın.

You must join me.

Bana gelebilirdin.

- You could have come to me.
- You could've come to me.

Bana göster.

Show me.

Bana bakma!

- Don't look at me.
- Don't look at me!

Bana ne?

What do I care?

Bana söylemelisin.

You must tell me.

Bana söylemeyin.

- Don't tell me.
- Don't tell me that.

Bana acı.

Have some pity on me.

Bana inanmalısın.

- You have to believe in me.
- You've got to believe in me.

Bana kızma.

Don't get mad at me.

Bana güvenebilirsin.

You can lean on me.

Bana aktarabilirsin.

You may quote me.

Bana güvenmedin.

You didn't trust me.

Bana inanmayacaksın.

- You won't believe me.
- You're not going to believe me.

Bana uyardı.

I was cool with that.

Bana müsaade.

- I'm outta here.
- I'm out of here.

Bana bulaşma!

Don't fuck with me!

Bana gel.

- Come to my house.
- Come to me.

Bana dokunma.

- Don't touch me!
- Don't touch me.

Bana söyleyebilirdin.

You might have told me.

Bana güvenebilirsiniz.

You can rely on me.

Bana inanmazdın.

You wouldn't believe me.

Bana öğretmedin.

- You didn't teach me.
- You haven't taught me.

Bana güvenebilirdin.

- You could have trusted me.
- You could've trusted me.

Bana inanabilirsin.

You can believe me.

Bana güvenmeliydin.

You should've trusted me.

Bana bırak.

- Leave it to me.
- Let me handle that.

Bana güven!

Trust me!

İnan bana.

Believe you me.

Bana saldırma.

Don't attack me.