Translation of "Samimi" in English

Samimi olalım.

Let's be candid.

Samimi miydin?

Were you sincere?

Samimi davrandık.

We acted sincerely.

Tom samimi.

- Tom's friendly.
- Tom's sincere.
- Tom is sincere.

Tom samimi görünüyor.

Tom seems sincere.

Bu hayvanlar samimi.

These animals are friendly.

Bu hayvan samimi.

This animal is friendly.

Onlar çok samimi.

They're very close.

Samimi görüşünü istiyorum.

I'd like your candid opinion.

Sen samimi misin?

Are you friendly?

Herkes çok samimi.

Everybody is so friendly.

Biz samimi arkadaşlarız.

- We're close friends.
- We're intimate friends.

Onunla samimi koşullardayım.

I'm on friendly terms with her.

Tom çok samimi.

Tom is very close.

Tom samimi olabilir.

Tom may be sincere.

Bana samimi ol.

Be sincere with me.

Diğerlerine samimi davranmalıyız.

We must treat others with sincerity.

Başkalarına samimi davranmalıyız.

We should treat others with sincerity.

Sanırım Tom samimi.

- I think Tom is outgoing.
- I think that Tom is outgoing.

İnsanlar burada samimi.

The people are friendly here.

Avustralya'da insanlar samimi.

People are friendly in Australia.

Tom samimi değildi.

- Tom wasn't friendly.
- Tom used to be unfriendly.

Tom samimi görünüyordu.

- Tom seemed to be friendly.
- Tom seemed to be sincere.
- Tom seemed friendly.
- Tom seemed sincere.

Tom samimi görünmüyordu.

Tom didn't seem sincere.

Tom samimi gibiydi.

Tom looked sincere.

- Sence samimi değil miyim?
- Samimi olmadığımı mı düşünüyorsun?

Do you think I'm not sincere?

Neşeli tavrı samimi davranışları

cheerful attitude sincere behavior

Onun samimi görüşünü dinle.

Listen to his candid opinion.

Tom samimi bir kişi.

- Tom is a sincere person.
- Tom is an outspoken person.

Oradaki insanlar çok samimi.

The people there are very friendly.

Herkes ona karşı samimi.

Everyone is friendly to her.

Onun samimi olduğunu sanmıyorum.

I don't think that he is sincere.

Onların samimi olduğunu umuyorum.

I hope they're friendly.

O bana karşı samimi.

- He is nice to me.
- He is friendly to me.

O, çok samimi insandır.

He is a very sincere person.

Seninle samimi olmak istiyorum.

I wish to be candid with you.

Seninle çok samimi olacağım.

I'll be very frank with you.

Ben samimi gülümsemeleri severim!

I love the genuine smiles!

Tom aşırı samimi değil.

- Tom is not overly friendly.
- Tom isn't overly friendly.

- Samimi misin?
- İçten misin?

Are you sincere?

Bu samimi bir yarışmaydı.

It was a friendly contest.

Tom her zaman samimi.

- Tom is always candid.
- Tom is always friendly.

Bu okulun öğrencileri samimi.

The students of this school are friendly.

Lütfen benimle samimi ol.

Please be frank with me.

Diğerlerine samimi davranmamız şart.

We are required to treat others with sincerity.

Tom gerçekten samimi görünüyordu.

Tom seemed really sincere.

Tom'un samimi olduğunu düşünüyorum.

- I think Tom is sincere.
- I think that Tom is sincere.

Sanırım Tom samimi değil.

- I think Tom is unfriendly.
- I think that Tom is unfriendly.

Tom samimi bir adamdır.

Tom is a friendly guy.

Samimi fikrini duymak istiyorum.

I would like to hear your honest opinion.

Onlardan bazıları samimi değildi.

Some of them were not friendly.

Tom bana karşı samimi.

Tom is friendly to me.

Mary çok samimi görünmüyor.

Mary doesn't seem very warm.

Samimi olan insanlardan hoşlanırım.

I like people who are friendly.

Tom çok samimi değildi.

Tom wasn't very friendly.

Tom'un samimi olduğunu biliyorum.

- I know that Tom is sincere.
- I know Tom is sincere.

Tom hiç samimi davranmadı.

Tom has never been friendly.

Tom samimi bir çocuk.

Tom is a friendly kid.

Tom çok samimi görünmüyordu.

Tom didn't seem very sincere.

Tom çok samimi görünüyordu.

Tom seemed very friendly.

Tom samimi olmayı denedi.

Tom tried being friendly.

Tom'un samimi olduğunu sanmıyorum.

- I don't think Tom was sincere.
- I don't think that Tom was sincere.

Bu samimi bir soru.

It's an honest question.

Biz oldukça samimi olarak konuştuk.

We talked quite frankly.

Biz samimi olmanın önemini vurgularız.

We lay emphasis on the importance of being sincere.

O çok samimi bir kişi.

He is a very earnest person.

O, ona karşı çok samimi.

He is very friendly to her.

Samimi görüşünüzü duymama izin verin.

Let me hear your frank opinion.

Amerikalılar samimi ve cana yakındırlar.

Americans are friendly and approachable.

Ben sadece samimi olmaya çalışıyorum.

I'm just trying to be friendly.

Bir an için samimi olalım.

Let's be candid for a moment.

Tom samimi olduğuna oldukça eminim.

I'm pretty sure Tom is sincere.

Tom çok samimi bir kişi.

Tom is a very sincere person.

Tom çok samimi ve yararlıydı.

Tom was very friendly and helpful.

Tom çok samimi, değil mi?

Tom is very friendly, isn't he?

Tom eskisi kadar samimi değil.

Tom isn't as friendly as he used to be.

Tom Mary kadar samimi değil.

Tom isn't as friendly as Mary.

Taklit en samimi yağcılık biçimidir.

Imitation is the sincerest form of flattery.

Tom samimi bir şekilde gülümsedi.

Tom smiled warmly.

Tom Mary ile oldukça samimi.

Tom is quite friendly with Mary.

Tom Mary'ye samimi olduğunu söyleyebilir.

Tom could tell Mary was sincere.

İnsanlar Boston'da biraz daha samimi.

People are a bit friendlier in Boston.

Tom'un samimi olmadığını düşünüyor musun?

Do you think Tom is unfriendly?

- Samimi misin?
- Doğruları mı söylüyorsun?

- Are you telling the truth?
- Are you being truthful?

Mary ve Kate çok samimi.

Mary and Kate are inseparable.

Samimi bir arkadaşa ihtiyacım var.

I need a sincere friend.

O sadece samimi olmaya çalışıyordu.

He was just trying to be friendly.

Tom sadece samimi olmaya çalışıyordu.

Tom was just trying to be friendly.

Samimi arkadaşlarım olduğu için şanslıyım.

I'm lucky to have sincere friends.