Translation of "Bunu" in English

- Bunu kulanamazsın.
- Bunu kullanamazsın.
- Bunu kullanamazsınız.

You can't use this.

Bunu,

And we can accomplish this

- Bunu reddetmelisin.
- Bunu reddetmelisiniz.

You must deny it.

- Bunu görebiliyordum.
- Bunu görebilirdim.

I could see that.

- Bunu açamadım.
- Bunu açamıyorum.

I can't get this open.

- Bunu okuyamam.
- Bunu okuyamıyorum.

I can't read this.

- Bunu anlamalıyım.
- Bunu görmeliyim.

I have to see this.

- Bunu bekliyordum.
- Bunu bekliyorum.

- I've been waiting for this.
- I've been waiting for this!

- Bunu yiyebilirsiniz.
- Bunu yiyebilirsin.

You may eat this.

- Bunu durdurmak zorundasın.
- Bunu durdurmalısın.
- Bunu durdurman gerekiyor.
- Bunu durdurman lazım.

You've got to stop this.

- Bunu denemelisin.
- Bunu denemek zorundasın.
- Bunu denemen gerekiyor.
- Bunu denemen lazım.

You've got to try it.

- Bunu almalısın.
- Bunu almak zorundasın.
- Bunu alman gerekiyor.
- Bunu alman lazım.

You have to take this.

- Bunu görmen lazım.
- Bunu görmen gerekiyor.
- Bunu görmelisin.
- Bunu görmek zorundasın.

- You have to see this.
- You need to see this.

- Bunu bitirmeliyim.
- Bunu bitirmem gerekiyor.
- Bunu bitirmek zorundayım.

I've got to finish this.

- Bunu yapamam.
- Ben bunu yapamam.
- Ben bunu beceremem.

I cannot do this.

- Bunu alacağım.
- Bunu satın alacağım.

I'll buy it.

- Bunu yapmam gerekmiyor.
- Bunu yapmamalıyım.

- I'm not supposed to do that.
- I'm not supposed to do this.

- Bunu faaliyete geçireceğim.
- Bunu başlatacağım.

I'll get started on this.

- Bunu yapmayı başardım.
- Bunu yapabildim.

I was able to do that.

Bunu bunu pek iyi yapmam.

I don't do that very well.

- Ben bunu istemedim.
- Bunu istemedim.

- That's not what I ordered.
- That isn't what I ordered.

- Bunu kanıtlayabilirim.
- Bunu ispat edebilirim.

I can prove this.

- Bunu incelemen lâzım.
- Bunu incelemeniz lâzım.
- Bunu incelemen gerek.
- Bunu incelemeniz gerek.

You should look into that.

- Lütfen bunu yapma.
- Lütfen bunu yapmayın.
- Bunu lütfen yapma.

Please don't do it.

- Bunu herkes biliyor.
- Bunu herkes bilir.
- Herkes bunu bilir.

Everyone knows it.

- Bunu kullanacak mısınız?
- Bunu kullanır mısın?
- Bunu kullanacak mısın?

- Are you going to use this?
- Will you use this?

Bunu duyduğumda,

And when I heard this,

Bunu okuyabilirsiniz.

You can read it.

bunu başaramayız.

is not novel, is not new to us.

Bunu yapabiliriz.

We can do this, y'all.

bunu yaptım.

I got back in.

Bunu seviyorum.

And I love it.

Bunu yapmayın.

Don't do that.

Bunu yapmayın!

Don't do that!

Bunu yapabilirdim.

And I could do that.

"Bunu satamayız,"

"We can't sell this"

Bunu deneyelim!

So let's try this!

Bunu atlattık.

We got away with it.

Bunu yapalım!

Let's do this!

Bunu yapalım.

[Bear] Let's do this.

Bunu yapabilirsiniz.

You can do this.

Bunu anlıyorum.

And I get it.

Bunu hissedersiniz.

You feel it in your gut.

Bunu yapmayacaktım,

I wasn't going to do it,

Bunu biliyoruz.

We know that.

bunu yapabilecekler.

they'll be able to do it.

Bunu sıktıkça,

And then as you tighten it...

Bunu bana

She said this to me

Bunu değiştirebiliriz.

We can do something to change that.

Bunu yapmayın

Do not do this

Bunu biliyoruz

We know that

Bunu yapmamalıydın.

You ought not to have done that.

Bunu yapayım.

- Let me do this.
- Let me do this one.

Bunu yapmalısın.

- You must do it.
- You should do that.
- You have to do that.
- You must do that.

Bunu hatırlamadım!

I didn't remember this!

Bunu söyleme!

Don't you say this!

Bunu yapamazsın.

- You cannot do this.
- You can't do this.

Bunu temizleyelim.

Let's clean this up.

Bunu denemelisin.

You've got to try this.

Bunu deneyeceğim.

I will try it.

Bunu bekliyordum.

I expected this.

Bunu deneyeceğiz.

- Let's try it.
- We'll try it.

Bunu önleyemezdim.

I couldn't have prevented this.

Bunu tartışabiliriz.

This we can discuss.

Bunu yeyin.

Eat this up.

Bunu yiyebilirmiyim?

Can I eat this?

Bunu ye.

Eat it.

Bunu isterdim.

- I would've liked that.
- I would have liked that.

Bunu tut.

- Grab hold of this.
- Grab this.
- Hold this.

Bunu hissedebiliyorum.

I can feel it.

Bunu yemiyorum.

I'm not eating this.

Bunu halledebilirim.

- I can handle it.
- I can handle this.

Bunu yapmamalıydık.

We shouldn't have done this.

Bunu unutalım.

Let's forget about this.

Bunu yapabilirsin.

You can do this.

Bunu yiyemem.

I can't eat this.

Bunu ödeyeceğiz.

We're going to pay for this.

Bunu anlayamıyorum.

I can't figure this out.

Bunu sürdüremem.

I can't keep this up.

Bunu kullanamayız.

We can't use this.

Bunu hisset.

Feel this.

Bunu yapamam.

I can't do this.

Bunu yapma.

- Do not do that.
- Don't do that.
- Don't do this.
- Do not do this.

Bunu dinleyin.

Listen to this.

Bunu çözelim.

Let's figure this out.

Bunu tartışmayalım.

Let's not discuss it.

Bunu mahvetmeyelim.

Let's not ruin this.

Bunu açmayalım.

Let's not open this.

Bunu yaptıralım.

Let's get this done.

Bunu kullanalım.

Let's use this one.

Bunu bozmayalım.

Let's not spoil it.