Translation of "Güzelliğinden" in English

Kızın güzelliğinden mest oldu.

He is enchanted by the girl's beauty.

Demir, güzelliğinden ziyade daha yararlıdır.

Iron is more useful than it is beautiful.

Kyoto'nun çekiciliği eski tapınaklarının güzelliğinden oluşur.

The charm of Kyoto consists of the beauty of its old temples.

Adayı her ziyaret edişimde, doğanın güzelliğinden etkilendim.

Whenever I visited the island, I was impressed by the beauty of its nature.

Onun iyiliğinden ve güzelliğinden dolayı herkes onu seviyordu.

Because of her goodness and beauty everyone loved her.

Her şeyin birbiriyle bağlantılı olmasının güzelliğinden zevk almak için

So we need students to stick around long enough through the difficult parts

- Mary kendi güzelliğinden habersizdi.
- Mary kendi güzelliğinin farkında değildi.

Mary was unaware of her own beauty.

- O kız güzelliğinden dolayı kibirli.
- Kız güzelliği nedeniyle kibirli.

That girl is arrogant because of her beauty.