Translation of "Ziyaret" in English

- Sizi ziyaret edeceğiz.
- Seni ziyaret edeceğiz.

- We will visit you.
- We'll visit you.

- Malta'yı ziyaret ettiniz.
- Malta'yı ziyaret ettin.

You visited Malta.

- Kuaförü ziyaret ettim.
- Berberi ziyaret ettim.

I visited the hairdresser.

İnsanları ziyaret etmek ziyaret edilmekten daha hoştur.

Visiting people is nicer than being visited.

- Tom'u ziyaret edeceğim.
- Tom'u ziyaret etmeye gidiyorum.

I'm going to visit Tom.

Kyoto'yu ziyaret etmelisiniz.

You should visit Kyoto.

Nereyi ziyaret edeceksin?

Where will you visit?

Habersiz ziyaret ettim.

I just dropped in.

Kyoto'yu ziyaret etmeliydin.

You should have visited Kyoto.

Beni ziyaret etti.

He dropped in on me.

Ziyaret için teşekkürler.

Thanks for the visit.

Tom'u ziyaret etmeliyim.

I have to visit Tom.

Tom'u ziyaret edelim.

- Let's pay Tom a visit.
- Let's visit Tom.

Kyoto'yu ziyaret etmeliyim.

I should visit Kyoto.

Arkadaşlarımızı ziyaret edeceğiz.

We will pay our friends a visit.

Boston'u ziyaret edeceğiz.

We're going to visit Boston.

Kardeşlerimizi ziyaret edeceğiz.

We will visit our siblings.

Boston'u ziyaret etti.

She visited Boston.

Bizi ziyaret ettiler.

They visited us.

Judy'yi ziyaret ettim.

I called on Judy.

Arkadaşlarımı ziyaret ediyorum.

- I am visiting my friends.
- I'm visiting my friends.

Nara'yı ziyaret ettim.

I've visited Nara.

Tom'u ziyaret edeceğiz.

We'll go visit Tom.

Boston'u ziyaret etmeliydin.

- You should've visited Boston.
- You should have visited Boston.

Boston'u ziyaret etmelisin.

You should visit Boston.

Boston'u ziyaret etmeliyim.

I should visit Boston.

Ziyaret edebilir miyim?

Can I stop by?

Onları ziyaret edelim.

Let's visit them.

Semtinizi ziyaret edin.

Visit your neighbourhood.

Tom'u ziyaret ettim.

- I visited Tom.
- I went to visit Tom.

Doktoru ziyaret etmelisin.

You should pay the doctor a visit.

Tom ziyaret etti.

Tom came by.

Boston'u ziyaret ettim.

- I visited Boston.
- I've visited Boston.

Yakında ziyaret edeceğim.

I'll visit soon.

Onu ziyaret ettim.

I called on her.

Ebeveynlerim ziyaret ediyor.

My parents are visiting.

Onları ziyaret edeceğim.

I'm going to visit them.

Onu ziyaret edeceğim.

I'm going to visit him.

Onu ziyaret edelim.

Let's visit him.

Amerika'yı ziyaret ettim.

I have visited America.

Avustralya'yı ziyaret ettim.

I visited Australia.

Boston'u ziyaret edebildim.

I was able to visit Boston.

Boston'u ziyaret edeceğim.

I'm going to visit Boston.

Boston'u ziyaret etmeyebilirim.

I might not visit Boston.

Boston'u ziyaret etmedik.

We didn't visit Boston.

Boston'u ziyaret etmeyelim.

Let's not visit Boston.

Müzeyi ziyaret etmedim.

I didn't visit the museum.

İtalya'yı ziyaret etmedim.

I didn't visit Italy.

Avustralya'yı ziyaret etmedim.

I didn't visit Australia.

Rusya'yı ziyaret etmedim.

I didn't visit Russia.

Tayvan'ı ziyaret etmedik.

- We haven't visited Taiwan.
- We didn't visit Taiwan.

Malta'yı ziyaret etmedik.

We didn't visit Malta.

İtalya'yı ziyaret ettiler.

They visited Italy.

Meksika'yı ziyaret ettiler.

They visited Mexico.

İsviçre'yi ziyaret ettiler.

They've been to Switzerland.

Kolombiya'yı ziyaret etmediniz.

You did not visit Colombia.

Rusya'yı ziyaret etmediniz.

You didn't visit Russia.

Slovakya'yı ziyaret etmediniz.

You didn't visit Slovakia.

Madagaskar'ı ziyaret ettin.

You visited Madagascar.

İsrail'i ziyaret ettin.

You visited Israel.

- Hastanede arkadaşımı ziyaret etmeliyim.
- Hastanedeki arkadaşımı ziyaret etmeliyim.

I must visit my friend in the hospital.

- Doğduğum köyü ziyaret ettim.
- Doğduğu köyü ziyaret ettim.

- I visited the village where he was born.
- I visited the village he was born in.

- Sizi ziyaret etmek istiyorum.
- Seni ziyaret etmek istiyorum.

I want to visit you.

- Kişisel olarak sizi ziyaret edeceğim.
- Sizi kişisel olarak ziyaret edeceğim.
- Sizi şahsen ziyaret edeceğim.

I'll personally visit you.

- Haftaya Boston'u ziyaret edeceğim.
- Gelecek hafta Boston'u ziyaret edeceğim.
- Önümüzdeki hafta Boston'u ziyaret edeceğim.

I'll visit Boston next week.

- Onu geceleyin ziyaret ettik.
- Dün gece onu ziyaret ettik.

We called on him last night.

Dün ebeveynlerimi ziyaret etmedim ama onları bugün ziyaret edeceğim.

Yesterday I did not visit my parents, but I will visit them today.

- Bizi online olarak ziyaret edin.
- Bizi çevrimiçi ziyaret edin.

Visit us online.

Ben Sloviansk'ı ziyaret ettim.

I visited Sloviansk.

Ayrıca Reconsider Media.com'u ziyaret

  Also don’t forget to check out RECONSIDER

Geçenlerde evini ziyaret etti.

He visited her house the other day.

Doktoru ziyaret etmekten korkma!

Don't be afraid of seeing the doctor.

Roma ziyaret etmeye değer.

Rome is worthy of a visit.

Avrupa'da Paris'i ziyaret ettim.

I visited Paris in Europe.

Neden İngiltere'yi ziyaret ediyorsun?

Why are you visiting the United Kingdom?

Müzeyi ziyaret etmek faydalıdır.

It is worthwhile visiting the museum.

Müze ziyaret etmeye değer.

The museum is worth visiting.