Translation of "Seviyordu" in English

Bilgisayarları seviyordu.

He loved computers.

Herkes Tom'u seviyordu.

Everybody loved Tom.

O onu seviyordu.

He loved her.

Kadınlar onu seviyordu.

Women loved it.

Tom beni seviyordu.

Tom loved me.

Onlar Tom'u seviyordu.

They liked Tom.

Tom öğretmeyi seviyordu.

Tom loved teaching.

Tom köpeğini seviyordu.

Tom loved his dog.

Tom okulu seviyordu.

Tom loved school.

Herkes onu seviyordu.

Everyone loved it.

Tom onu seviyordu.

Tom liked it.

Tom Boston'u seviyordu.

Tom loved Boston.

Tom, Mary'yi seviyordu.

Tom loved Mary.

Tom bizi seviyordu.

Tom loved us.

Tom seni seviyordu.

Tom loved you.

Onlar onu seviyordu.

They loved it.

Onlar seni seviyordu.

They loved you.

Tom atları seviyordu.

Tom liked horses.

Tom hepimizi seviyordu.

Tom loved all of us.

O, Tom'u seviyordu.

She loved Tom.

Mary Tom'u seviyordu.

Mary loved Tom.

Tom çocukları seviyordu.

Tom loved kids.

Sami kızını seviyordu.

Sami loved his daughter.

Sami konuşmayı seviyordu.

Sami loved to talk.

Sami çocukları seviyordu.

Sami liked kids.

Sami bilgisayarları seviyordu.

Sami loved computers.

Yaptığı şeyi seviyordu.

She loved what she was doing.

O onu seviyordu ve o da onu seviyordu.

He loved her and she loved him.

Tanıdığım herkes hayvanları seviyordu

Like, everyone I knew loved animals,

Öğrenciler o şakayı seviyordu.

The pupils loved that joke.

O, annesini içtenlikle seviyordu.

She loved her mother dearly.

Tom da onu seviyordu.

Tom liked it, too.

Tom Fransızca öğretmeyi seviyordu.

Tom loved teaching French.

Tom hikayeler yazmayı seviyordu.

Tom liked to write stories.

Tom gerçekten Mary'yi seviyordu.

Tom really loved Mary.

Tom balık tutmayı seviyordu.

Tom loved fishing.

Tom babasını taparcasına seviyordu.

Tom idolized his father.

Tom futbol oynamayı seviyordu.

Tom loved playing football.

Tom kendi bahçesini seviyordu.

Tom loved his garden.

Tom annesini çok seviyordu.

Tom adored his mother.

Tom seni çok seviyordu.

Tom loved you very much.

Tom Mary'yi seviyordu, biliyorsun.

Tom loved Mary, you know.

Tom karda oynamayı seviyordu.

Tom liked to play in the snow.

Tom Mary'nin fikirlerini seviyordu.

Tom loved Mary's ideas.

Onlar karda oynamayı seviyordu.

They liked to play in the snow.

Tom tiyatroyu çok seviyordu.

Tom had a great love for the theater.

Tom yaptığı şeyi seviyordu.

Tom loved what he was doing.

Aynştayn keman çalmayı seviyordu.

Einstein liked to play the violin.

O hâlâ onu seviyordu.

She still loved him.

Tomi Mary'yi çok seviyordu.

- Tom loved Mary very much.
- Tom really loved Mary.
- Tom loved Mary a lot.
- Tom loved Mary a great deal.

Tom satranç oynamayı seviyordu.

Tom liked to play chess.

Topluluktaki herkes Fadıl'ı seviyordu.

Everybody in the community loved Fadil.

Sami, Leyla'yı çok seviyordu.

Sami adored Layla.

Tom eski arabasını seviyordu.

Tom liked his old car.

O beni gerçekten seviyordu.

He really loved me.

Sami kumarı çok seviyordu.

Sami loved gambling.

Tom kumar oynamayı seviyordu.

Tom loved to gamble.

Tom, Boston'da yaşamayı seviyordu.

Tom loved living in Boston.

Sami şarkı söylemeyi seviyordu.

Sami loved to sing.

Sami yemek yapmayı seviyordu.

Sami loved cooking.

Sami dans etmeyi seviyordu.

Sami liked to dance.

Sami genç kızları seviyordu.

Sami loved young girls.

Sami fıkra anlatmayı seviyordu.

Sami loved to tell jokes.

Tom çiftlikte yaşamayı seviyordu.

Tom loved living on the ranch.

Tom Avustralya'da yaşamayı seviyordu.

Tom loved living in Australia.

Sami onu izlemeyi seviyordu.

Sami loved watching it.

O kız ağaçlara tırmanmayı seviyordu.

That girl loved climbing trees.

Bay Wood Linda'yı yürekten seviyordu.

Mr. Wood loved Linda from the bottom of his heart.

Tom matematik dersini özellikle seviyordu.

Tom particularly liked his math class.

Tom onun hakkında neyi seviyordu?

What did Tom like about it?

Tom beni yeterince çok seviyordu.

Tom liked me well enough.

Aslında, o da onu seviyordu.

In fact, he too loved her.

Tom seni çok seviyordu, Mary.

Tom loved you very much, Mary.

John ve Mary birbirini seviyordu.

John and Mary loved each other.

Aslında, o bile onu seviyordu.

In fact, he even loved her.

Tom ve Mary birbirlerini seviyordu.

Tom and Mary loved each other.

Leyla görmeyi ve görülmeyi seviyordu.

Layla loved to see and be seen.

Leyla kırsal yaşam biçimini seviyordu.

Layla loved the country lifestyle.

Tom, Heinrich Heine'nin şiirlerini seviyordu.

Tom loved Heinrich Heine's poems.

Sami onu yapmayı çok seviyordu.

Sami loved doing that.

Sami, Leyla'yı çok fazla seviyordu.

Sami loved Layla too much.

Tom bunu yapmayı çok seviyordu.

Tom loved to do that.

Sami o ilgiyi çok seviyordu.

Sami was loving that attention.

Roger şarkı yazmayı seviyordu. Aynı zamanda kendi şarkılarını sahnede söylemeyi de seviyordu.

Roger liked writing songs. He also liked to perform his own songs on the stage.

- Sami masa oyunlarını seviyordu.
- Sami masaüstü oyunlardan hoşlanıyordu.
- Sami kutu oyunlarını seviyordu.

Sami liked board games.

O onların her ikisini de seviyordu ve onların her ikisi de onu seviyordu.

She loved both of them and they both loved her.

Tom güzel kadınları seviyordu. Ayrıca pahalı şarap ve hızlı spor otomobilleri de seviyordu.

Tom liked beautiful women. He also liked expensive wine and fast sports cars.

Çünkü o çocuk, hâlâ ebeveynlerini seviyordu.

The reason is that he still loved his parents.

Perth'te yaşıyor ve kaykay yapmayı seviyordu.

She lived in Perth, and she loved skateboarding.

- Tom, Mary'yi seviyordu.
- Tom, Mary'den hoşlanıyordu.

Tom liked Mary.

O, büyücülükle ilgili şeyler okumayı seviyordu.

She liked to read about witchcraft.