Translation of "Zevk" in Arabic

0.003 sec.

Examples of using "Zevk" in a sentence and their arabic translations:

Bu bir zevk.

هذه متعة.

Nehirde yüzmekten zevk aldık.

تمتعنا بالسباحة في النهر.

Sami hayatından zevk alıyordu.

كان سامي يتمتّع حياته.

Sami hayattan zevk alıyordu.

كان سامي يحبّ الحياة.

Tom konserden zevk aldığını söylüyor.

يقول توم بأنه استمتع بالحفلة الموسيقية.

Buraya gelmekten gerçekten zevk alıyorum.

كم أستمتع بالمجيء هنا!

Sami hayattan tamamen zevk alıyordu.

كان سامي يستمتع بالحياة بشكل كامل.

Sami hayatın güzel şeylerinden zevk alıyordu.

- كان سامي يحبّ الأشياء الرّفيعة في الحياة.
- كان سامي يحبّ الأشياء الممتازة في الحياة.
- كان سامي يحبّ الأشياء الجميلة في الحياة.

Sami kırsal yaşam tarzından zevk alıyordu.

أُعجب سامي بنمط الحياة في الرّيف.

Sami sakin bir hayattan zevk alıyordu.

كان سامي ينعم بحياة ممتعة.

RH: İnsanları mutlu etmekten oldukça zevk alıyoruz,

ر.ه: نحن نشعر بالاستمتاع عندما نجعل الناس سعداء،

Ben yemek yaparım, ama çok zevk almadan.

- أنا أطهو, ولكن بدون الكثير من المتعة.
- أنا أطبُخ, لكن بدون الكثير من المتعة.

''Yaptığım şeyde iyiydim yaptığım şeyden zevk alıyordum

"لقد أجدتُ ما فعلت، استمتعت بما فعلت،

zevk almaya yetecek kadar uzun süre çalışmış olduğumdan.

هي فقط نتيجة دراستي لها لفترة كافية كي أقدرها.

Ben salonun soğuk olması dışında konserden zevk aldım.

لقد أعجبني الحفل، لكن القاعة كانت باردة.

Ama okumaktan en çok zevk aldığım filozoflardan biri

لكن أحد الفلاسفة الذين أستمتع بقراءة كتبهم

Her şeyin birbiriyle bağlantılı olmasının güzelliğinden zevk almak için

لذلك نحتاج أن يحاول الطلاب بجهد كاف في الأجزاء الصعبة

Yani inanın o günlere dönünce çok büyük zevk alıyorum ama

لذلك صدقني عندما أعود إلى تلك الأيام ، أستمتع بها

Ama yinede gittiğimizde aldığımız zevk muazzamdı yahu herhalde çıkmak istemezdik

ولكن مع ذلك كانت السعادة التي حظينا بها عندما ذهبنا هائلة ، ربما لا نريد الخروج

Ve sonuç olarak tek başımıza o içerikten zevk almamız oldukça kolaylaştı.

ونتيجة لذلك أصبح الاستمتاع بالمحتوى وحدنا أسهل بكثير.