Translation of "Dinlemem" in English

0.007 sec.

Examples of using "Dinlemem" in a sentence and their english translations:

Kalbimi dinlemem gerek.

I need to follow my heart.

Neredeyse hiç radyo dinlemem.

I almost never listen to the radio.

Tom'un tavsiyesini dinlemem gerekirdi.

- I should have followed Tom's advice.
- I should've followed Tom's advice.

Zaten onları asla dinlemem.

I never listen to them anyway.

Zaten onu asla dinlemem.

I never listen to him anyway.

Asla açık saçık fıkralar dinlemem.

I never listen to dirty jokes.

Onu iki defa dinlemem gerekmez.

I don't need to hear it twice.

Rahatlamak için rahatlatıcı müzik dinlemem gerekiyor.

In order to relax, I need to listen to soothing music.

Tom, öğretmenin sözünü dinlemem gerektiğini söyledi.

Tom said that I should obey the teacher.

Tom'u herhangi bir şekilde asla dinlemem.

I never listen to Tom anyway.

Ben sık sık klasik müzik dinlemem.

I don't often listen to classical music.

- Seni dinlemeliydim.
- Seni dinlemem gerekirdi. Özür dilerim.

- I should've listened to you.
- I should have listened to you.

Konuşmam ve dinlemem, yazım kadar iyi değildir.

My speaking and listening are not as good as my writing.