Translation of "Gerekiyor" in Arabic

0.013 sec.

Examples of using "Gerekiyor" in a sentence and their arabic translations:

"Konuşmamız gerekiyor"

" يجب أن نتحدث ،"

Alınmam gerekiyor.

‫أحتاج لانتشالي.‬

Davranmamız gerekiyor.

وليس مع كراهية.

Yoğunlaşmam gerekiyor.

- أحتاج إلى التركيز.
- أحتاج إلى أن أركز.

Çalışmam gerekiyor.

أحتاج إلى أن أدرس.

Nemlendirmemiz gerekiyor.

علينا بالترطيب

Vites arttırmaları gerekiyor.

يجب عليهم تكثيف لعبتهم.

Merak duymak gerekiyor.

واختبر شجاعتك

300 katır gerekiyor

مطلوب 300 بغال

- Beklemen gerekiyor.
- Beklemelisin.

- يجب ان تنتظر.
- انت بحاجة للانتظار.

Saatimin onarılması gerekiyor.

- تحتاج ساعتي إلى الإصلاح.
- أحتاج إلى أن أصلح ساعتي.

Onun gitmesi gerekiyor.

- عليه المغادرة.
- يجب أن يغادر.

Uyuyor olman gerekiyor.

من المفترض أن تكون نائماً.

Odaklı kalmamız gerekiyor.

يجب أن نبقى منتبهين.

Sanırım gitmem gerekiyor.

أظن انه يجب ان يذهب

- Mola vermelisin.
- Mola vermen gerekiyor.
- Bir mola vermen gerekiyor.

- عليك أخذ استراحة.
- انت بحاجة لأحذ استراحة .

Bir özelliğimin olması gerekiyor,

أنه من المهم أن أكون متميزةً بمجال.

Bizim hayatlarımızı değiştirmemiz gerekiyor.

نحن علينا فقط أن نغيّر حياتنا قليلاً.

Bebeği hâlâ taşımak gerekiyor.

‫لا يزال يحتاج الرضيع إلى حمل.‬

Kendimizi bundan korumamız gerekiyor.

نحتاج إلى حماية أنفسنا من هذا.

Birçok şifre ezberlemem gerekiyor.

يجب عليَ حفظ الكثير من كلمات السر.

Saç tıraşı olmam gerekiyor.

أنا بحاجة لأحصل على قَصِة شَعر.

Neden bunu yapmam gerekiyor?

ما الذي يطالبني بهذا؟

Daha fazla çalışman gerekiyor.

- يجب عليك أن تدرس بجد أكثر.
- انت بحاجة أن تدرس أكثر

Bu sandalyenin onarılması gerekiyor.

هذا الكرسي يحتاج إلى الإصلاح.

Bazı pullar almam gerekiyor.

أحتاج لشراء بعض الطوابع.

Hepimizin ölmesi mi gerekiyor?

"كلنا نموت فلنصلح؟

Neden onları bulmamız gerekiyor?

لم نحتاج للبحث عنه؟

Ne şimdi yapmam gerekiyor?

چکار قراره بکنم من الان؟

Gıdayı satın almam gerekiyor.

يجب أن أشتري الطعام.

Ne yapmam gerekiyor, Jamal?

ماذا علي أن أفعله يا جمال؟

Bu yüzden, bunu önlememiz gerekiyor.

في حين أنه ليس لدينا علاج، لذلك وجب علينا منعه

Belki de biliyor olmanız gerekiyor.

ربما كان عليك أن تعرف الإجابة.

Peki toplumun ne yapması gerekiyor?

إذن، ما الذي يجب على المجتمع فعله؟

Enerjinizin hep yüksek olması gerekiyor.

يتطلب الأمر طاقة لتكون حاضراً.

- Sıkı çalışmalısın.
- Sıkı çalışman gerekiyor.

عليك أن تعمل بجدّ.

Pazar günü çalışman mı gerekiyor?

هل عليك أن تعمل يوم الأحد؟

- Birbirimizle haberleşmeliyiz.
- Birbirimizle haberleşmemiz gerekiyor.

نحتاج ان نتواصل مع بعضنا البعض.

Camiye yeni bir imam gerekiyor.

يحتاج هذا المسجد لإمام جديد.

Faturanın bugün hâlâ ödenmesi gerekiyor.

مازال يجب دفع الفاتورة اليوم.

Kaç kere bunu tekrarlamak gerekiyor?

كم مرّة عليّ تكرار ذلك؟

- Ne dememiz gerekiyor?
- Ne söylemeliyiz?

ماذا يجب أن نقول؟

- Burada yüzmemen gerekiyor.
- Burada yüzemezsin.

لا تستطيع السباحة هنا.

Sadece seninle zaman geçirmem gerekiyor.

فقط أحتاج لقاء الوقت معك.

Kendimi kaybetmemek için yüzümü çevirmem gerekiyor.

نظرت بعيدًا حتى أستطيع تمالك نفسي

Bu yüzden, bu konuşmayı yapmamız gerekiyor.

ولذا نحن بحاجة لهذا الحوار.

Daha fazla yiyecek yetiştirmemiz gerekiyor diyebiliriz.

أكثر من إنتاج 10.000 سنة الماضية مجتمعة.

Eninde sonunda bir karar almanız gerekiyor.

وفي النهاية لابد من اتخاذ القرارات.

Medeniyeti bulmak için hâlâ yardımınız gerekiyor.

‫ما زلت بحاجة لمساعدتكم‬ ‫للوصول إلى المدنية.‬

Gezegenimizin durumu etrafındaki sessizliği yıkmamız gerekiyor;

‫تجاوز المناقشات المصنعة‬ ‫حول علم المناخ ،‬

Bu yolculuğa tek başıma çıkmamam gerekiyor.

ولم أقصد بذلك أن أذهب في تلك الرحلة وحدي.

çünkü dönüşü olmayan yolculuğa hazırlanmak gerekiyor.

إذ على المرء الاستعداد للرحلة التي لا عودة منها.

Enkazı bulabilmek için batıya gitmemiz gerekiyor.

‫نحن بحاجة للتوجه غرباً ‬ ‫للعثور على ذلك الحطام.‬

Ne kadar spekülatif olduğunu göstermemiz gerekiyor.

ومدى عمق هذه الأفكار.

Illa ki deli olmak mı gerekiyor

هل من الضروري أن تكون مجنونا

Illaki bir taraf olmak mı gerekiyor

هل من الضروري أن تكون طرفا

Yani geçmişe bir yolculuk yapmak gerekiyor

لذلك رحلة إلى الماضي ضرورية

Bana yardım edecek birisini bulmam gerekiyor.

علي أن أجد أحدا لمساعدتي.

- Birisiyle konuşmak zorundayım.
- Birisiyle konuşmam gerekiyor.

علي التكلم مع أحد.

Bu mektubun İngilizce yazılması gerekiyor mu?

هل يجب ان تُكتْب هذه الرسالة بالإنجليزية

- Gömleğin ütülenmesi gerek.
- Gömleğin ütülenmesi gerekiyor.

يحتاج ذلك القميص إلى الكوي.

Tom'un saat onda burada olması gerekiyor.

من المفترض أن يكون توم هنا في العاشرة.

Mektup yazmam gerekiyor. Kağıdın var mı?

علي أن أكتب رسالة. هل لديك ورق؟

Gerçekten seni görmem gerekiyor. Bu önemli.

حقيقة من الضروري أن أراك. هذا مهم.

Sonra da parkmetreye para atmam gerekiyor deyip

إلى حين أخبرته أنني أريد وضع نقود إضافية في جهاز التوقف السيارات ،

"İstediğim şeyin olması için ne yapmam gerekiyor?"

"مالذي يمكنني فعله لكي يحدث ما أريد ؟"

Kimlik kartımızı almak için bizzat bulunmamız gerekiyor.

يجب علينا القدوم للحصول على وثائق الهُوية،

Sosyal olarak hoşa giden yollar bulmamız gerekiyor.

‫والوعي الذي تستمده من نقاط ضعفنا.‬

Buzullarımızı korumak için yapılacak savaşı sahiplenmeleri gerekiyor.

يجب أن يقودوا الحرب لحماية الأنهار الجليدية لدينا.

Bunun sonucunda ise yeniden ameliyat olmaları gerekiyor.

قد يؤدي إلى إعادة إجراء العملية.

Okyanusun bu çok önemli kısmını anlamamız gerekiyor.

ونعمل على فهم هذا الجزء المحوري من المحيط.

Faaliyet göstermek için genel bir kabul gerekiyor.

فالأمر متعلق بالترخيص المجتمعي لفعل ذلك.

Böyle birşey bulduysak bile devlete götürmemiz gerekiyor

علينا أن نأخذه إلى الدولة حتى لو وجدنا شيئًا مثل هذا

Virüsten korkulmaması gerekiyor çok da önemli değil

لا ينبغي أن يكون الفيروس خائفا ، لا يهم كثيرا

Ama anormal olan şeyleride bir konuşmak gerekiyor

ولكن من الضروري الحديث عن الأشياء غير الطبيعية

Ve sonra ahtapot gibi düşünmeye başlaman gerekiyor.

‫ثم عليك أن تبدأ بالتفكير...‬ ‫مثل الأخطبوط.‬

Artık kayıtlı olduğuma göre ne yapmam gerekiyor?

- ما الذي عليّ فعله الآن بعد أن سجّلت؟
- ماذا أفعل الآن بعد أن أصبحت عضواً؟

Ben bir masaj istiyorum. Benim dinlenmem gerekiyor.

أريد التدليك. أحتاج إلى الاسترخاء.

- Bir süre dinlenmem gerekiyor.
- Bir süre dinlenmeliyim.

علي أن أرتاح لدقيقة.

Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Bundan kaçış yok. Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Evet.

وسيكون عليكم أن تصبحوا دولة ثنائية اللغة. لا مفرّ من ذلك. وسيكون عليكم أن تصبحوا دولة ثنائية اللغة. نعم أو نعم؟

Bağımlılık tehlikesi yarattığı konusunda çok iyi eğitilmesi gerekiyor.

مخاطر الإدمان على الأدوية التي لا تصرف إلا بوصفة طبية وإدمان المواد الأفيونية

Bakın savaştan çıkmış, bir soluklanması gerekiyor, değil mi?

انظروا انتهت الحرب حديثاً، عليه الاستراحة الآن، أليس كذلك؟

Sadece bazı şeyleri çözene kadar orada kalmanız gerekiyor.

وعليك أن تبقى في ذلك المكان إلى أن تكتشف الأمور.

öğrencilerin zor kısımlarla uzun süre vakit geçirmesi gerekiyor.

ليقدروا الجمال عندما تترابط الأمور معًا.

Burada kaybolmak çok kolay. Akıllıca kararlar vermemiz gerekiyor.

‫من السهولة بمكان أن تضل طريقك فيها.‬ ‫لذا يجب أن نتخذ قرارات حكيمة.‬

Ama bu taşları çevirirken çok dikkatli olmak gerekiyor.

‫يجب أن أكون في غاية الحذر‬ ‫وأنا أقلب هذه الصخور.‬

Kirliliklerini kontrol altına alıp savaşa önderlik etmeleri gerekiyor.

السيطرة على التلوث ، وقيادة المعركة.

...kameralarımızın olup biteni görmesi için kızılötesi ışık gerekiyor.

‫تحتاج كاميراتنا إلى ضوء‬ ‫بالأشعة تحت الحمراء لاستيضاح ما يجري.‬

Oldukça önemli bir görevimiz var ve yardımınız gerekiyor.

‫لدينا مهمة حيوية وسأحتاج لمعونتك.‬

Ekvator tarafına gittikçe yeryüzü yükseldiği için çarpması gerekiyor

عندما ترتفع الأرض عندما تذهب إلى خط الاستواء ، يجب أن تتحطم

Türkiye olarak bizim bu araştırmalara önem vermemiz gerekiyor

علينا أن نولي اهتمامنا لتركيا في هذا البحث

Bu yüzden durumun ciddiyetinin artık farkına varmak gerekiyor

لذا من الضروري إدراك خطورة الوضع.

Peki, bir mesafe var ve yukarıya tırmanmaları gerekiyor

حسنا ، هناك مسافة وعليهم الصعود

İşte bunu anlayabilmek için beynimizi yoğun kullanmak gerekiyor

لفهم هذا ، نحتاج إلى استخدام أدمغتنا بشكل مكثف.

- Anneme yardım etmek zorundayım.
- Anneme yardım etmem gerekiyor.

يجب علي أن أساعد أمي.

Gelecek pazartesi 2.30'da Boston'da Tom'u karşılamam gerekiyor.

علي مقابلة توم في بوسطن يوم الإثنين القادم عند 2:30.

Belki kendini incitmeden önce Tom'un işi bırakması gerekiyor.

ربما على توم التوقف قبل أن يؤذي نفسه.

Tüm şehri ezbere bilmeniz gerekiyor ve buna 'Bilgi' deniyor.

يجب أن تعرفوا المدينة كلها عن ظهر قلب، وهذا يدعى "المعرفة"

Yardım çağırmamız gerekiyor. Bu almaya değer bir risk değildi.

‫نحتاج لبعض المعونة هنا،‬ ‫لم تكن بالمجازفة التي تستحق.‬