Translation of "Zaten" in English

0.008 sec.

Examples of using "Zaten" in a sentence and their english translations:

Zaten sabah.

It is already morning.

Zaten gitti.

- He's already left.
- He had already gone.

Zaten yaz.

It's summer already.

Zaten karanlık.

- It is already dark.
- It's already dark.

Zaten açık.

It's already open.

Zaten başladı.

It's started already.

Zaten seçtik.

We've already chosen.

Zaten tanıştık.

We've already met.

Zaten denedik.

We've already tried.

Zaten nişanlıyım.

I'm already engaged.

Zaten aradım.

I've already called.

Zaten seçtim.

I've already chosen.

Zaten durdu.

It's already stopped.

Zaten ödedin.

- You already paid.
- You've paid already.

Zaten kazandın.

- You've already won.
- They've already won.

Zaten ağustostayız.

It is already August.

Zaten içerideyiz.

We're already inside.

Zaten ayrılıyordum.

I was already leaving.

Zaten Boston'dayım.

I'm already in Boston.

Zaten buradayım.

I'm already here.

- Güneş zaten yükselmiş.
- Güneş zaten yukarıda.

The sun is already up.

- Hava zaten kararıyor.
- Zaten karanlık oluyor.

It's already getting dark.

- Zile bastım zaten.
- Zili zaten çaldım.

I've rung the bell already.

La o fotoğrafları zaten Whatsapp zaten depoluyor

la Whatsapp already stores those photos

- O zaten demode.
- Onun zaten modası geçmiş.

It's already out of fashion.

- Ben zaten yedim.
- Ben zaten yemek yedim.

- I've already eaten.
- I've eaten already.

- Tom zaten denetledi.
- Tom giriş yaptı zaten.

Tom has already checked in.

- Zaten bir adam.
- O zaten bir adam.

- He's already a man.
- He's a man now.

- Zaten onun icabına baktım.
- Zaten onunla ilgilendim.

I've already seen to it.

- Yedin mi zaten?
- Yedin mi ki zaten?

- Have you already eaten?
- Already eaten?

- Tom zaten ayakta.
- Tom zaten ayakta duruyor.

Tom is already standing.

- O zaten uyuyakalmıştı.
- O zaten uykuya dalmıştı.

She had already fallen asleep.

- Zaten hava aydınlanıyor.
- O zaten ışık alıyor.

It's already getting light.

O kim zaten?

Who is she anyway?

Zaten bildiğiniz gibi.

As you already know.

Zaten gece yarısı.

- It's midnight already.
- It's already midnight.

Zaten bitirdiniz mi?

Have you finished already?

Hava zaten karanlık.

- It is already dark.
- It's already dark.

Zaten kahve içmiştim.

I've had coffee already.

Onlar zaten buradalar.

They're already here.

Saat zaten altı.

It's six o'clock already.

Mary zaten başladı.

Mary has already started.

Zaten onun farkındaydı.

Already he was aware of it.

Zaten işi bitirdi.

She has already finished the work.

O burada zaten.

- He is already here.
- He's already here.

Tom zaten listede.

Tom is already on the list.

Zaten onunla tanışıyormuydun?

Have you met him already?

Zaten 07:00.

- It's already 7 o'clock.
- It's already 7:00.

Ben zaten hazırım.

I'm already done.

Ben zaten buradayım!

I'm here already!

O zaten döndü.

She is already back.

İş zaten yapıldı.

The job has already been done.

Zaten yatma zamanı.

It's already time for bed.

O zaten başladı.

He has already begun.

Zaten özür diledim.

I already apologized.

Zaten kek yedin.

- You have already eaten the cake.
- You've already had cake.
- You've already eaten the cake.

Tom zaten yedi.

Tom has already eaten.

Tavuk zaten yenildi.

The chicken has already been eaten.

Tom zaten orada.

Tom is already there.

Tom zaten Boston'da.

- Tom is already in Boston.
- Tom is in Boston already.

Zaten geç kaldım.

- I'm already late.
- I am already late.

Zaten iPad'im var.

I already have an iPad.

Tom'a zaten söyledim.

- I already told Tom.
- I've already told Tom.

Ben zaten zenginim.

I'm already rich.

O zaten evli.

He's already married.

Zaten canım istemiyor!

I don't feel like it anyway!

Ben zaten beladayım.

I'm already in trouble.

Ben zaten yaşlıyım.

I am already old.

Onu zaten yaptım.

- I already did that.
- I did that already.
- I did it already.
- I've already done that.
- I've already done it.
- I already did it.
- I have already done that.

Zaten çok geçti.

It was already too late.

O zaten uyuyor.

- She is already sleeping.
- He's already sleeping.
- She's already sleeping.

Zaten sipariş verdim.

I already ordered.

Sanırım zaten buradaydım.

I think I was already here.

Biz zaten biliyoruz.

We already know.

Zaten onunla ilgilendik.

We've already taken care of that.

Zaten hepimiz öleceğiz.

We're all going to die anyway.

Şunu zaten denedik.

We tried that already.

Onu zaten yaptın.

You've done that already.

Bunu zaten yaptın.

- You already did that.
- You did that already.

Onu zaten yaptınız.

You've already done that.

Zaten yeterince yaptın.

- You've done enough already.
- You've already done enough.

Kapı zaten açık.

The door is already open.

Zaten sabah mı?

Is it morning already?

Tom zaten gelmeliydi.

- Tom should've arrived already.
- Tom should have arrived already.

Zaten Tom'u aradım.

I already called Tom.

Ben zaten geciktim.

I'm already late.

Zaten çok heyecanlıyım.

I already have butterflies in my stomach.

Tom zaten masasında.

Tom is already at his desk.

Zaten polislerle konuştum.

I already talked to the cops.