Translation of "Gerekiyor" in Korean

0.011 sec.

Examples of using "Gerekiyor" in a sentence and their korean translations:

Alınmam gerekiyor.

후송이 필요하다

Davranmamız gerekiyor.

증오심이 아니라요.

Nemlendirmemiz gerekiyor.

로션을 꼭 발라야 해요.

Vites arttırmaları gerekiyor.

그들도 자신들만의 싸움을 준비해야 합니다.

Merak duymak gerekiyor.

호기심을 품어야 합니다.

Bir özelliğimin olması gerekiyor,

전문성을 가지는 게 결정적으로 중요하다는 것이었죠.

Bizim hayatlarımızı değiştirmemiz gerekiyor.

이제 우리의 삶을 조금만 바꾸면 됩니다.

Bebeği hâlâ taşımak gerekiyor.

‎아기는 아직 업고 다녀야 합니다

Kendimizi bundan korumamız gerekiyor.

그 환경에서 사람을 보호해야 합니다.

Peki toplumun ne yapması gerekiyor?

그럼 사회는 무엇을 해야 할까요?

Enerjinizin hep yüksek olması gerekiyor.

기력이 빠질 만도 하죠.

Daha fazla yiyecek yetiştirmemiz gerekiyor diyebiliriz.

합친 것보다 더 많은 식량을 생산해야 합니다.

Medeniyeti bulmak için hâlâ yardımınız gerekiyor.

문명을 찾으려면 여전히 당신의 도움이 필요합니다

Gezegenimizin durumu etrafındaki sessizliği yıkmamız gerekiyor;

지구의 상태에 대해 더 이상 침묵해선 안됩니다.

Bu yolculuğa tek başıma çıkmamam gerekiyor.

그리고 그 여정을 혼자서 하지는 않을 겁니다.

Enkazı bulabilmek için batıya gitmemiz gerekiyor.

서쪽으로 가서 잔해를 찾아야 합니다

Ne kadar spekülatif olduğunu göstermemiz gerekiyor.

우리가 가진 해결책들이 아직 이론에 불과하다는 점을 명심해야 합니다.

Kimlik kartımızı almak için bizzat bulunmamız gerekiyor.

신분증 수령, 결혼이나 이혼,

Sosyal olarak hoşa giden yollar bulmamız gerekiyor.

사회적으로 거부감없이 표현할 수 있는 방법을 모색해야 합니다.

Buzullarımızı korumak için yapılacak savaşı sahiplenmeleri gerekiyor.

우리 빙하를 지키기 위한 싸움에 그들도 주인의식을 가져야 합니다.

Bunun sonucunda ise yeniden ameliyat olmaları gerekiyor.

재수술을 해야 할 수 도 있어요.

Okyanusun bu çok önemli kısmını anlamamız gerekiyor.

이 중요한 해양의 부분을 이해하려 노력해야 합니다.

Faaliyet göstermek için genel bir kabul gerekiyor.

실험 진행을 위한 사회적 동의 혹은 허가를 얻는 겁니다.

Ve sonra ahtapot gibi düşünmeye başlaman gerekiyor.

‎그런 다음에는 문어처럼 ‎생각해야 했죠

öğrencilerin zor kısımlarla uzun süre vakit geçirmesi gerekiyor.

모든 걸 연결하여 수학의 매력을 느끼게 될 겁니다.

Burada kaybolmak çok kolay. Akıllıca kararlar vermemiz gerekiyor.

길을 잃기 십상이죠 그러니 현명하게 결정해야 합니다

Ama bu taşları çevirirken çok dikkatli olmak gerekiyor.

이런 돌을 뒤집을 땐 아주 조심하셔야 합니다

Kirliliklerini kontrol altına alıp savaşa önderlik etmeleri gerekiyor.

자국의 공해를 억제하고 이 싸움을 이끌어야 합니다.

...kameralarımızın olup biteni görmesi için kızılötesi ışık gerekiyor.

‎우리 카메라로 상황을 보려면 ‎적외선을 이용해야 합니다

Oldukça önemli bir görevimiz var ve yardımınız gerekiyor.

정말 중요한 임무인데 당신이 도와주셔야겠습니다

Yardım çağırmamız gerekiyor. Bu almaya değer bir risk değildi.

도움을 청해야겠어요 안 먹었어도 되는 건데

Bunu tümden çözmemiz gerekiyor, yalnızca en aşırı olanlarını değil.

우리는 그 문제 전부를 해결해야할 필요가 있습니다.

Burası çok sıcak ve ben susadım. Su bulmamız gerekiyor.

이곳은 덥고 저는 목이 마릅니다 물을 구해야 합니다

Şöyle ki bunlardan çok enerji alabilmem için avuç avuç toplamam gerekiyor.

뭐, 문제는 에너지를 많이 얻으려면 몇 줌이나 모아야 한다는 거죠

Bu yüzden vantuzlarını çok narince, onu rahatsız etmeden elinden sökmen gerekiyor ki

‎어쩔 수 없이 아주 조심스럽게 ‎빨판을 비틀어 떼어 내야 해요 ‎문어를 괴롭히지 않으면서요

Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.

‎문제는 물속으로 ‎돌아가야 한다는 거였죠 ‎상어는 문어 냄새를 ‎다시 쫓고 있었어요