Translation of "Fıkralar" in English

0.003 sec.

Examples of using "Fıkralar" in a sentence and their english translations:

O fıkralar anlatır.

He tells jokes.

Tom fıkralar anlatamaz.

Tom can't tell jokes.

O bize fıkralar anlatır.

She tells us jokes.

Tom'a bazı fıkralar anlattım.

I told Tom some jokes.

Asla açık saçık fıkralar dinlemem.

I never listen to dirty jokes.

Çocukların huzurunda kirli fıkralar anlatmayın.

Don't tell your dirty jokes in the presence of children.

Neredeyse her gün fıkralar okurum.

I read jokes almost every day.

Çocuklara bile iğrenç fıkralar anlatır.

He tells dirty jokes even to children.

Tom bazı iğrenç fıkralar anlattı.

Tom told some dirty jokes.

Tom her zaman fıkralar anlatıyor.

- Tom is always telling jokes.
- Mary was late for dinner.

Tom bize bazı fıkralar anlattı.

Tom told us some jokes.

Fıkralar alaya alınacak şey değil.

Jokes are no laughing matter.

Edebsiz fıkralar bilirim ama onları anlatmam.

I know dirty jokes, but I don't tell them.

Sen Tom'un anlattığı gibi fıkralar anlatırsın.

You tell jokes like Tom does.

Bazı edepsiz fıkralar biliyorum ama onları anlatmam.

- I know dirty jokes, but I don't tell them.
- I know some dirty jokes, but I don't tell them.

Son zamanlarda hiç iyi fıkralar duydun mu?

Has anyone heard any good jokes recently?

Sanırım Tom'un anlattığı fıkralar Mary'nin anlattıklarından daha komik.

I think the jokes that Tom tells are funnier than the ones Mary tells.

Bazı edepsiz fıkralar biliyorum ama onları asla anlatmam.

- I know dirty jokes, but I never tell them.
- I know some dirty jokes, but I never tell them.

Açık saçık fıkralar bilirim ama asla onları anlatmam.

I know dirty jokes, but I never tell them.

Tom ve Mary sık sık birbirlerine fıkralar anlatırlar.

Tom and Mary often tell each other jokes.

Sana muhtemelen daha önce hiç duymadığın fıkralar anlatayım.

Let me tell you some jokes you've probably never heard before.

Onlar bana fıkralar anlatır ve sonra onları unuturum.

They tell me jokes, and then I forget them.

O bir hastanın yanında bazı fıkralar anlattı ve bazı komik şarkılar söyledi.

She told some jokes and sang some funny songs at a patient's beside.