Translation of "Birşey" in English

Asla görülmemiş birşey.

Something never seen before.

Ve bu karışık birşey.

And that's really complicated.

Fakat, herhangi birşey yanlış gittiğinde,

But then if something goes wrong,

Kendi suyunda boğulmak gibi birşey

It's like drowning in your own water

Keşke beraber ortak birşey yapabilselerdi

I wish they could do something together

Instagram hesabını kapatması gibi birşey.

instagram account.

Birde şöyle birşey söyleyeyim ben size

Let me tell you something like this

Böyle birşey bulduysak bile devlete götürmemiz gerekiyor

we have to take it to the state even if we found something like this

Bu hastalıkta ise şöyle birşey karşımıza çıkıyor

In this disease, we see something like this

Sonra, ülkeniz dışında üretilen birşey bulmaya çalışın.

Then, try to find something that has been produced outside of your country.

İkinci inandığım şey ise, bu tamamen beklenmeyen birşey,

The second thing I believe - and this sort of comes out of left field -

Ölünün arkasından ağıt tutmak iyi birşey değil denir

It is not good to lament behind the dead.

Demek istediğim burada şaşırtan birşey de yok, değil mi?

No surprises here, right?

Fakat tesadüf değil ise mısırlılar'a birşey oldu ve teknoloji ortadan kayboldu

but if it is not a coincidence, something happened to the Egyptians and the technology disappeared

Küçücük birşey olabilir uygun şartlar ve tedavi sağlanmaz ise ölüme kadar gidebilir

It may be a small thing, if the appropriate conditions and treatment are not provided, it can go until death.