Examples of using "Raíces" in a sentence and their turkish translations:
Benim köklerim orada.
Köklendirilmemiş insan başıboş biridir.
Birbirinin üzerinden geçen kökler karmakarışık. Derin bir çamur var.
Zaman, gelgit ve cehennemden gelen kökler ile mücadele ediyorum.
Yiyeceğiniz yoksa, hayatta kalmak için kökleri ve böcekleri yemek zorundasınızdır.
Uyuşturucu trafiğini, kök ve dalları ortadan kaldırmalıyız.
daha sonrasında babasının emlak firmasında çalışmaya başlıyor