Translation of "Unas" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Unas" in a sentence and their turkish translations:

- Debería darse unas vacaciones.
- Deberías tomarte unas vacaciones.

Tatile çıkman gerekir.

Comimos unas manzanas.

Birkaç elma yedik.

Tengo unas sugerencias.

Birkaç önerim var.

Necesito unas vacaciones.

Bir tatile ihtiyacım var.

Necesito unas tijeras.

Makasa ihtiyacım var.

- Me gustaría comprarme unas botas.
- Desearía comprar unas botas.

Bazı botlar satın almak istiyorum.

- Me comí unas papitas.
- Me comí unas papas fritas.

Biraz patates cipsi yedim.

- Solo robé unas pocas monedas.
- Solamente robé unas pocas monedas.

Ben sadece birkaç bozuk para çaldım.

Y compraremos unas pinturas.

ve boya alacağız.

Construimos unas literas plegables.

açılıp kapanan ranzalı yatak inşa ettik.

Tom necesita unas vacaciones.

- Tom'un bir tatile ihtiyacı var.
- Tom'un tatile ihtiyacı var.

Él sacó unas monedas.

O biraz para çıkardı.

Ella durmió unas horas.

Birkaç saat uyudu.

Quiero comerme unas uvas.

Biraz üzüm yemek istiyorum.

Hizo unas preguntas pertinentes.

O birkaç tane uygun soru sordu.

Me comí unas espinacas.

Biraz ıspanak yedim.

Necesitas urgentemente unas vacaciones.

Senin son derece bir tatile ihtiyacın var.

Querría decir unas palabras.

Birkaç söz söylemek istiyorum.

Hablo unas pocas lenguas.

Birkaç dil konuşuyorum.

Tienes unas bonitas piernas.

Güzel bacakların var.

En unas dos semanas.

Yaklaşık iki hafta içinde.

¿Qué tal unas patatas?

Patatesleri nasıl istersiniz?

Quería hacer unas llamadas.

Birkaç telefon konuşması yapmak istedim.

unas cuantas cosas.

Birkaç şey biliyorum.

Necesito saber unas cosas.

Birkaç şey bilmeye ihtiyacım var.

Necesito hacer unas llamadas.

- Birkaç yere telefon etmem lâzım.
- Birkaç telefon görüşmesi yapmam gerekiyor.
- Birkaç arama yapmam lâzım.

Grabó unas cuantas frases.

Birkaç cümle kaydetti.

Te mereces unas vacaciones.

Bir tatili hak ediyorsun.

Tuvimos unas vacaciones maravillosas.

Biz harika bir tatil yaptık.

Ten unas buenas vacaciones.

İyi tatiller.

Tiene unas manos grandes.

Onun büyük elleri var.

- Tiene unas hermosas mejillas sonrosadas.
- Ella tiene unas bonitas mejillas sonrosadas.

Onun güzel al yanakları var.

- Ella le atacó con unas tijeras.
- Ella lo atacó con unas tijeras.

O, bir makas ile ona saldırdı.

Por nombrar solo unas pocas.

bunlar yalnızca bazıları.

unas vacaciones con la familia.

veya ailenizle çıkacağınız bir tatil olabilir.

Quisiera empezar haciendo unas preguntas.

Sizlere birkaç soru yönelterek başlamak istiyorum.

Tendrás hemorragia por unas horas.

Senin birkaç saat kanaman olacak.

Están esperando unas diez personas.

Yaklaşık 10 kişi bekliyor.

Sólo tengo unas cuantas horas.

Yalnızca birkaç saatim var.

Te tengo unas buenas noticias.

Senin için bazı iyi haberlerim var.

Lo hicimos unas cuantas veces.

Bunu birkaç kez yaptık.

Lo hicieron unas cuantas veces.

Onlar bunu birkaç kez yaptı.

Lo hice unas cuantas veces.

Onu birkaç kez yaptım.

Quiero presentarte a unas personas.

Seni bazı insanlarla tanıştırmak istiyorum.

Tienes unas manos muy bonitas.

Güzel ellerin var.

Quiero unas galletas de chocolate.

Çikolatalı bisküviler istiyorum.

Solo tengo unas pocas preguntas.

Sadece birkaç sorum var.

Solo necesito hacerte unas preguntas.

Sadece sana bazı sorular sormam gerekiyor.

Creo que necesitas unas vacaciones.

Bence tatile ihtiyacın var.

Ella recogió unas piedras hermosas.

Güzel taşlar topladı.

Tom escribió unas canciones country.

Tom birkaç ülke şarkısı yazdı.

Compramos unas pelotas de tenis.

Birkaç tenis topu satın aldık.

Hemos tenido unas cuantas bajas.

Birkaç kayıp verdik.

Voy a preparar unas hamburguesas.

Birkaç tane hamburger hazırlayacağım.

Reposamos encima de unas piedras.

Bazı taşların üstünde dinlendik.

- ¡Necesito vacaciones!
- Necesito unas vacaciones.

Bir tatile ihtiyacım var.

Tengo unas fotos para mostrarte.

Size gösterecek bazı resimlerim var.

Alguien nos trajo unas uvas.

Birisi bize bir miktar üzüm getirdi.

Queríamos que cantaras unas canciones.

Birkaç şarkı söylemeni çok isterdik.

Tom se merece unas vacaciones.

Tom bir tatili hak ediyor.

- Ella vive a unas manzanas de aquí.
- Ella vive a unas cuadras de aquí.

- Buradan birkaç sokak ileride oturuyor.
- Buradan birkaç blok ötede yaşıyor.

- Alice tiene piernas extraordinarias.
- Alice tiene unas piernas increíbles.
- Alice tiene unas piernas imponentes.

Alice çok güzel bacaklara sahip.

Había unas 2000 variedades de duraznos,

iki bin tür şeftali,

Y luego unas semanas más tarde,

Birkaç hafta sonra

Hay unas tijeras sobre el escritorio.

Masanın üstünde bir makas var.

Hay unas galletas en la jarra.

- Kavanozda biraz şekerleme var.
- Kavanozda birkaç kurabiye var.

Solo unas pocas personas lo escucharon.

Sadece birkaç kişi onu dinledi.

El hombre murió hace unas horas.

Adam birkaç saat önce öldü.

Mi hermana tiene unas largas piernas.

Kız kardeşimin uzun bacakları var.

¡Ten unas buenas vacaciones de verano!

- İyi bir yaz tatili geçir!
- İyi bir yaz tatili geçirmeni dilerim!

Tom tiene unas ideas muy buenas.

Tom'un bazı çok iyi fikirleri var.

¿Nos cantas unas canciones en inglés?

Bizim için birkaç İngilizce şarkı söyler misin?

Tuvimos unas maravillosas vacaciones en Suecia.

İsveç'te muhteşem bir tatil yaptık.

¿Te gustaría comer unas papas fritas?

Biraz kızarmış patates yemek ister misin?

¿Alguna vez has tomado unas vacaciones?

Hiç tatile çıktın mı?

Él lo hizo unas pocas veces.

O bunu birkaç kez yaptı.

Ella lo hizo unas pocas veces.

O, bunu birkaç kez yaptı.

Quisiera hacer unas cuantas pruebas más.

Birkaç test daha düzenlemek istiyorum.

Solo quiero hacerte unas pocas preguntas.

Sadece sana birkaç soru sormak istiyorum.

¿Me da unas anchoas con aceitunas?

Biraz zeytinyağlı hamsi alabilir miyim?

Tengo que hacer unas cuantas cosas.

Yapmam gereken birkaç şeyim var.

En febrero, tuvimos unas vacaciones cortas.

Şubat ayında kısa bir tatil yaptık.

Ellos se dieron unas breves vacaciones.

Onlar kısa bir tatile çıktılar.

Encenderán unas velas en su cuarto.

Odasında birkaç mum yakacaklar.

Tom nos ha escrito unas postales.

Tom bize kartpostallar yazdı.

Los conejos tienen unas largas orejas.

Tavşanların uzun kulakları vardır.

- Somos unos inútiles.
- Somos unas inútiles.

Biz faydasızız.

Tom estará aquí en unas horas.

Tom birkaç saat içinde burada olacak.

Tom todavía tiene unas pocas opciones.

Tom'un hâlâ birkaç seçeneği var.

Solo quería hacerte unas pocas preguntas.

Sadece sana birkaç soru sormak istiyordum.

Mi mamá tenía unas cuantas opciones.

Bu noktada, annemin birkaç seçeneği vardı:

Unas pocas personas tienen dos vehículos.

Birkaç kişinin iki arabası var.

Tom hizo unas preguntas muy buenas.

Tom bazı çok iyi sorular sordu.

Lo he hecho unas cuantas veces.

Bunu birkaç kere yaptım.