Examples of using "Infierno" in a sentence and their turkish translations:
- Cehenneme hoş geldin!
- Cehenneme hoş geldiniz!
Cehennem, diğer insanlardır!
Cehennem sizi bekliyor.
Onun krallığı senin cehennemindir.
Savaş cehennemdir.
Cehennemde görüşürüz!
Cehenneme düşmek kolaydır.
İki yıl boyunca çok sıkıntılar çektim.
O galiba cehennemde yanıyor.
Cehennem iyi niyetlerle döşelidir.
- Canın cehenneme.
- Geber!
Cehennemin Kralı bu gece dönüyor.
Cehennemde daha fazla yer yok.
- Cehennem boş, tüm şeytanlar burada.
- Cehennem boş, çünkü bütün şeytanlar burada.
Cehennem bir mazoşist için cennet olurdu.
Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemidir.
Cennet ve cehennem, insanın kalbinde bulunur.
Masi, zehrin cehenneminin sonraki safhası olan
Cennet ve cehennem sadece insanın kalbinde bulunur.
- Cehenneme git!
- Canın cehenneme!
Zaman, gelgit ve cehennemden gelen kökler ile mücadele ediyorum.
Papaz, Tom'un cehennemde yanacağını söyledi.
Cennette hizmet etmektense, Cehennemde saltanat sürmek daha iyidir.
Cennet ve cehennem sadece insanların kalplerinde vardır.
Benim için endişelenme; Cehennem tüm ilginç insanların gittiği yer.
Farklı aklı olanlara, aynı dünya bir cehennem ve bir cennettir.
Sinemalarda yemek yiyenler insanlar için cehennemde özel bir yer var.
Karın öğrenirse ondan fırçayı yiyeceksin.
Halkın içinde konuşmak Tom için bir çileydi.
Uçağın, Hells Canyon adındaki bu acımasız çölde, dört bin kilometrelik alanda bir yere düştüğünü biliyoruz.