Translation of "Primeras" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Primeras" in a sentence and their turkish translations:

Planearon sus primeras vacaciones.

Onlar ilk tatillerini planladılar.

Luchar contra las primeras impresiones.

ilk izleniminizle mücadele edin.

Estas son las primeras líneas.

Bunlar ön cepheler.

¿Cuáles fueron sus primeras palabras?

Onun ilk sözleri neydi?

Las primeras civilizaciones surgieron en Mesopotamia.

En eski uygarlıklar Mezopotamya'da ortaya çıktı.

Muchas de nuestras primeras guerras fueron religiosas.

ve ilk savaşlarımızın çoğu dinseldi.

- Llegamos primero.
- Somos las primeras en llegar.

İlk olarak biz geldik.

Luego trato de tocar las primeras notas.

Sonra ilk notaları çalmaya çalışırım.

El sesgo de confirmación reafirma nuestras primeras impresiones,

Doğrulama yanlılığı, ilk inandığımız şeyleri doğrular,

Una de las primeras preguntas que hice fue

Sorduğum ilk sorulardan bir tanesi şuydu:

Las primeras impresiones pueden a menudo ser engañosas.

İlk izlenimler genellikle yanıltıcı olabilir.

Ya han empezado a caer las primeras manzanas.

İlk elmalar zaten düşmeye başladı.

Recordar que no somos conscientes de nuestras primeras impresiones.

ilk izleniminizin farkında olmadığınızı kendinize sürekli hatırlatın.

Con respecto al desarrollo de las primeras civilizaciones agrarias,

batı kanadının etkili olduğunu düşünmüştük;

Una de las primeras cosas que hacían los agresores

Saldırganların, bir şiddet eylemine kendilerini hazırlarken

Es una de nuestras primeras formas de tecnología de conexión.

Birleştirici teknolojinin en eski biçimlerinden biriydi.

Las dos primeras ideas de esa lista crean un patrón,

Listedeki ilk iki fikir bir kalıp oluşturuyor.

Su biblioteca tiene 3.500 libros e incluye muchas primeras ediciones.

Onun kütüphanesinin 3.500 kitabı var ve birçok birinci baskı içermektedir.

Anna se sabe las primeras mil cifras de π de memoria.

- Anna Pi sayısının ilk bin hanesini ezbere biliyor.
- Anna π sayısının ilk bin hanesini ezberlemiş.

La abuela de Sebastián fue una de las primeras juezas de Navarra.

Sebastian'ın büyük annesi Navarra'da hakimlik görevini üstlenen ilk kadındı.

Es una institución establecida para investigar desde las primeras fuentes sobre los turcos.

Türklerle ilgili ilk kaynaklardan araştırılması amacıyla kurulan bir kurumdur

Una de las primeras películas interpretadas por Kemal Sunal tuvo un papel muy pequeño.

Kemal Sunal'ın oynadığı ilk filmlerden bir tanesi çok küçük bir rolu vardı

Ella tiene 3500 libros en su biblioteca y muchos de ellos son primeras ediciones.

Onun kütüphanede 3.500 kitabı var ve onların çoğu ilk baskı.

- Primero, es demasiado caro.
- Para empezar, es demasiado caro.
- De primeras, es demasiado caro.

Öncelikle, o çok pahalı.

Necesitamos asegurarnos de que eres humano. ¿Cuáles son las primeras cinco letras de tu correo electrónico?

Sizin insan olduğunuzdan emin olmamız gerekir. E-postanızın ilk beş harfi nedir?

Más tarde le dio al Tercer Cuerpo el honor de ser las primeras tropas en entrar en Berlín.

Daha sonra Üçüncü Kolordu'ya Berlin'e giren ilk birlikler olma şerefini verdi.

La promesa de dejar de fumar se situa entre las diez primeras resoluciones del nuevo año, año tras año.

Sigarayı bırakma sözü her yıl ilk on Yeni Yıl kararı arasında yer alıyor.