Examples of using "Llegar" in a sentence and their turkish translations:
- Geç kaldığım için özür dilerim.
- Geç kaldığım için beni bağışlayın.
O az önce gelmişti.
- Geç kaldığım için üzgünüm.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
Ben henüz şimdi geldim.
Geç kalmaktan korktum.
Eve var.
Az önce buraya vardık.
O henüz geldi.
- Yeni mi geldin?
- Yeni mi gelmiştin?
O henüz geldi.
Oraya varmak ne kadar sürer?
Plaja nasıl gidileceğini söyle.
- Ne demek istiyorsun?
- Nereye varmaya çalışıyorsun?
O az önce buraya vardı.
- Geç kaldığım için üzgünüm.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
Geç kaldığım için üzgünüm.
Oraya yürüyebilir miyim?
Onlar az önce vardılar.
Geç kaldığım için üzgünüm.
Geç kalmamalıyız.
- Buraya az önce geldim.
- Ben az önce buraya vardım.
- Geç kalmak istemem.
- Geç kalmak istemiyorum.
- Gecikmek istemiyorum.
- Gecikmek istemem.
Erken gelmek iyidir.
Oraya varana kadar durmayacağız.
Geç kalacağını biliyordum.
Hepimiz bu durumu anladık değil mi ?
Karanlık çökmek üzere.
Otobüs yakında geliyor olmalı.
Oraya nasıl gideceğimi bilmiyorum.
- Oraya varmak bir saat alacaktır.
- Oraya gitmek bir saat sürer.
Oraya nasıl gideceğini öğrenir misin?
Tom oraya nasıl gideceğini bilir.
O az önce eve geldi.
Zamanında varmak için koştum.
Oraya nasıl gidebileceğimi biliyor musunuz?
Az önce eve geldim.
- Hastaneye gitmek zorundayız.
- Hastaneye gitmeliyiz.
- Hastaneye gitmemiz gerekiyor.
Havaalanına nasıl gidebilirim?
- Uzlaşmamız gerekiyor.
- Mutakabata varmamız gerekiyor.
- Anlaşmaya varmamız gerekiyor.
- Anlaşmamız gerekiyor.
Gerçekten geç kalamam.
Hayvanat bahçesine nasıl gidebilirim?
Hala oraya vaktinde varabiliriz.
Boston'a henüz geldim.
Yarın geç kalmamaya çalış.
Otele nasıl ulaşabilirim?
Az önce havaalanına vardım.
Oraya zamanında varabildik.
Oraya nasıl gideceğimi söyleyebilir misin?
Tom yakında burada olacak.
Bir daha geç gelmeyeceğim.
Zamanında oraya varamadım.
O, geç kaldığı için onu azarladı.
Hızlıca kıyıya çıkmalıyım.
"Orayı bulacağımı biliyorum,"
kendisi ben kürsüye çıkmadan önce
Planlandığı gibi, üç aylık bir süre zarfında...
İşe zamanında başlamalısın.
Havaalanına vardığımda onu aradım.
Ne demek istemeye çalıştığını anlayamıyorum.
Mary daha yeni eve geldi.
Eve gitmek için nasıl plan yaparsın?
- Otobüsle köye ulaşabilirsin.
- Köye otobüsle ulaşabilirsiniz.
- Köye otobüsle ulaşabilirsin.
Oraya varınca, onu görmeye gitti.
Tekrar asla geç kalmayacağına söz verdi.
Bana müzeye nasıl gideceğimi söyledi.
O ilk olarak vardı.
Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
Oraya zamanında varmak için koştu.
İstasyona nasıl gidebilirim?
Geç kaldığım için lütfen beni affedin.
Az önce istasyona vardık.
Tren buraya az önce vardı.
Betty son varan kişiydi.
Gecikmeden dolayı hepinizden özür dilerim.
Tom'un mektupları gelmiyor.
John her an gelebilir.
İş için geç kalmak istemiyorum.
Gösteri için geç kalmak istemiyorum.
Konser için geç kalmak istemiyoruz.
Geç kalmamak için erken ayrıldım.
Bu sadece sizin için geldi.
Az önce istasyona vardım.
O, zamanında oraya varabildi.
Eve nasıl gideceksin?