Examples of using "Nuestras" in a sentence and their turkish translations:
topluluklarımız.
Satışlarımız azalıyor.
Bireysel faturalarımız düşer miydi? Sağlık sigorta primlerimiz?
Eşini genelliyor mu?" dedik.
Hareketlerinizi parçalara ayırıp
kafamızı çevirdik
Sohbetlerimizi severim.
Bizim farklılıklarımız vardı.
Bunlar bizim.
Bizim nedenlerimiz vardı.
ellerimizle başımızı bu şekilde korumalıyız
Go Pro'larımız vardı,
hikâyelerimiz ölmedi
Tutkularımızı kontrol etmeliyiz.
Biz kulaklarımızla duyarız.
Bizim su boruları patlamış.
- Biz kendi şarkılarımızı yazıyoruz.
- Kendi şarkılarımızı kendimiz yazarız.
Biz tüm amaçlarımıza ulaştık.
Bunlar bizim siparişlerimiz.
Ziyaretçilerimizi selamlayalım.
Bizim evimiz, bizim kurallarımız.
Dün tavuklarımız bir sürü yumurta yumurtladı.
Ama adetlerimiz karma karışık
eğer ki bizim yapılarımız sağlamsa
Bizim kadınımızdan ne alıp veremediğiniz var?
çünkü bizim pusulalarımız da bize sadece
Haber umutlarımızı yıktı.
Beynimiz faaliyetlerimizi kontrol eder.
Ellerimizi temiz tutmalıyız.
Ayırtmalarımızı doğrulamak istiyorum.
Donanma bizim deniz kıyımızı savunur.
Bizim kaynaklarımız tükeniyor.
Birliklerimiz şehri ele geçirdi.
avuçlarımızın içinde.
ve ilişkilerimizi ayrıştırıyor
Sınıfımızda oturan bu çocuklar,
Okullarımızı yeni bir bakış açısıyla görelim.
Annelerimiz bize nasıl göz kırpacağımızı öğretti.
kendilerine ait kıvrımları olan kadınlar.
ve öğrenmeye çalıştığımız dili kullanarak
tüm selfilerimiz hepsi bir yerde;
yıllık emisyonlarımızı azaltmaya doğrudan yardımcı olabiliriz.
Kurumlarımız tekrar işliyorlardı.
Öylece şarkılarımızı söyleyemezsiniz,
Hikâyelerimizin değeri olduğunu kanıtladık.
beynimize erişim ve hakimiyetimiz
sonra bunları hayatımızdan engelliyoruz.
Kendi aklımızda sıkışıp kalırız.
eğer ki yapılarımız sağlam değilse
Bazı kızlarımız da şunu söyler
Suç kadınımızda mı peki
Siz de lütfen kadınlarımıza sahip çıkın
Aklımızla alay etme
Eksikliklerimizin farkında olmalıyız.
Onun tuhaf davranışı şüphelenmemize neden oldu.
Yağmur yağdığında sokakları sel bastı.
Görüşmelerimizin hepsi Fransızca.
Tom bütün sorularımızı cevapladı.
Bunlar bizim.
Tom sorularımıza cevap vermekten kaçındı.
Okullarda, toplum merkezlerinde,
Bizim güvenlik kameraları sahte.
Tom bizim kurallarımızı izlemek zorundadır.
O kişi bizim meyvemize bakıyor.
kafadan (hemen) karşılaşmıyoruz.
hâlâ temeli olan bir varoluş biçimi
Tüm şifrelerimizin,
ve ilk savaşlarımızın çoğu dinseldi.
Şehirlerimiz ve topluluklarımız hazır değil.
Öyleyse neden emisyonumuzu düşürmüyoruz?
Burdan anlıyoruz ki bizim sadakatimiz, vaatlerimiz
taleplerimizden kaçmayabilirler.
Bu etkileşimler hormonlarımız aracılığıyla gerçekleşiyor.
ve kadınlar olarak bunu her gün yaşıyoruz.
geliştirmeye başlamak için harika bir yerdeyiz demektir.
Adaletsizlik antenimiz çıkıveriyor.
Bizim hayatlarımızı değiştirmemiz gerekiyor.
Zor hedeflerimizden biri bu.
Ama hâlâ hayatımızı domine ediyor.
böylece kendi politik seçimlerimizi sadeleştirebiliriz
en iyi umut ve arzularımız doğrultusunda yansıtmamız için verildi.
hayatımızla ödeyecektik.
Şimdi kafamızda bir soru var
Geçmiş dönemde nenelerimiz, annelerimiz
şehir merkezinde durdurulup kimlik sorulmasına alışmıştık.
O, bizim birliklerin komutanıdır.
Hiç toplantılarımıza geldin mi?
Tatilimizi her zaman deniz kenarında geçiririz.
Öğretmen sorduğumuz her soruyu cevaplar.
Şanslarımızın ne olduğunu çok iyi biliyoruz.
Hayatımızı kaybetme tehlikesi içerisindeydik.
Lütfen yürekten özürlerimizi kabul edin.
Ayın sonunda faturalarımızı ödemeliyiz.
ileride gerçekten neyde iyi olabileceğiniz hakkında size ipucu verebilir,
Tom kurallarımıza uymak zorunda değil.
İstediğimiz şeyleri elde edebilme yeteneğimize dair beklentilerimiz
Doğrulama yanlılığı, ilk inandığımız şeyleri doğrular,
Zaten hepimizin bir süper kahraman kostümü vardır, değil mi?
söylediği şeyin aynısını söylerdi: