Translation of "Palabras" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Palabras" in a sentence and their turkish translations:

Palabras, palabras y más cosas.

Kelimler, kelimeler ve daha fazla şey.

Dulces palabras.

O gerçekten tatlıydı.

- ¡Recuerda mis palabras!
- ¡Acuérdate de mis palabras!

Sözlerimi unutma!

- Tus palabras hieren.
- Tus palabras hieren dolorosamente.

Söylediklerin çok yaralayıcı.

- Estas no son palabras.
- Esas no son palabras.

Bunlar kelime değil.

En otras palabras,

Diğer bir deyişle,

Las palabras importan.

Kelimeler önemlidir.

Me faltaban palabras.

Ne söyleyeceğimi şaşırdım.

Estoy sin palabras.

- Ne diyeceğimi bilemiyorum.
- Söyleyecek söz bulamıyorum.
- Nutkum tutuldu.
- Diyecek bir şey bulamıyorum.

Acciones, no palabras.

Laf değil, eylem.

Hechos, no palabras.

- Sözde değil, özde.
- Lafta değil, icraatta.
- Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.

Odio estas palabras.

Bu sözlerden nefret ederim.

No tengo palabras.

Ne söylemem gerektiğini bilmiyorum.

¡Mátame con palabras!

Beni sözlerle öldürün.

- He memorizado 2000 palabras inglesas.
- Memoricé 2000 palabras inglesas.

2000 İngilizce kelime ezberledim.

- Aquellas fueron sus precisas palabras.
- Esas fueron sus palabras textuales.
- Esas fueron sus palabras precisas.

Onlar onun gerçek kelimeleriydi.

- Esta frase tiene cinco palabras.
- Esta oración tiene cinco palabras.

Bu cümle beş kelimeden oluşuyor.

Las cien palabras más comunes en inglés son palabras anglosajonas.

İngilizcedeki en yaygın 100 kelime, Anglo-Sakson kelimeleridir.

- Sé más de 100 palabras.
- Conozco más de cien palabras.

100 kelimeden daha fazlasını biliyorum.

- Esas palabras lo hirieron mucho.
- Esas palabras la hirieron mucho.

- Bu söz ona çok koymus.
- Bu söz ona çok koymuş.

Grita palabras como "Fuego",

''Yangın'' gibi çığlık kelimeleri

Y, en sus palabras:

Onların kelimeleriyle:

En otras palabras: Uds.

Yani bir başka deyişle, siz.

Repasemos estas palabras vacías

bu boş lafları geçelim

¡Omite las palabras innecesarias!

- Gereksiz sözcükleri çıkar!
- Lüzumsuz kelimeleri at!

Necesitamos acciones no palabras.

Sözlere değil, eylemlere ihtiyacımız var.

Corrige las palabras subrayadas.

Altı çizili sözcükleri düzeltin.

Usamos palabras para comunicarnos.

Kelimeleri iletişim kurmak için kullanırız.

Sus palabras son confusas.

Onun sözleri kafa karıştırıcı.

Dudo de sus palabras.

Onun sözlerinden kuşkulanıyorum.

Me quedé sin palabras.

- Konuşmadım.
- Ben suskundum.

Querría decir unas palabras.

Birkaç söz söylemek istiyorum.

Las palabras expresan pensamientos.

Kelimeler düşünceleri ifade eder.

Sus palabras me sorprendieron.

Onun sözleri beni şaşırttı.

Me animaron sus palabras.

Onun sözleriyle cesaretlendirildim.

Un diccionario define palabras.

Bir sözlük kelimeleri tanımlar.

Ha cambiado algunas palabras.

O birkaç kelime değiştirdi.

Explícalo con palabras sencillas.

Bunu sade bir dille açıkla.

Sus palabras fueron sinceras.

Onun sözleri samimi değildi.

¿Cuántas palabras japonesas conoce?

Kaç tane Japonca kelime biliyorsun?

Esas palabras pretendían herirme.

bu kelimeler benim canımı yakmalıydı.

¿Cuántas palabras deberías escribir?

Kaç tane kelime yazman gerekir?

¿Puedes pronunciar estas palabras?

Bu kelimeleri telaffuz edebilir misin?

Sus palabras la tranquilizaron.

Sözleri onu rahatlattı.

Tacha las palabras incorrectas.

Yanlış kelimeleri çiziniz.

Lamento esas duras palabras.

Sert kelimeler için özür dilerim.

No interrumpas mis palabras.

Lafımı bölme.

Tengo las mejores palabras.

En bomba laflar bende.

- Busque estas palabras en el diccionario.
- Mira estas palabras en el diccionario.

Sözlükte bu kelimelere bak.

- Escribe estas palabras en tu cuaderno.
- Escribe estas palabras en tu libreta.

Bu kelimeleri defterine yaz.

Así pues, en otras palabras,

Kısaca,diğer bir deyişle,

Einstein no tiene tales palabras

Einstein'ın böyle bir sözü yok

Esta frase tiene siete palabras.

- Bu cümlenin içinde yedi sözcük var.
- Bu cümlede yedi kelime var.
- Bu cümlede yedi sözcük var.

Yo repetí sus palabras exactas.

Onun tam ifadesini tekrarladım.

Sus palabras me dejaron confuso.

Onun sözleri beni şaşırttı.

Sus palabras no tienen significado.

Onun sözleri anlamsız.

¿Cuándo dijo ella esas palabras?

O sözleri ne zaman söyledi?

Hoy aprenderemos tres palabras nuevas.

Bugün üç yeni kelime öğreneceğiz.

¿Cuántas palabras en inglés conoce?

Kaç tane İngilizce sözcük biliyorsun?

Estoy pronunciando palabras en chino.

Çince sözcükleri telaffuz ediyorum.

No conozco muchas palabras hebreas.

İbranicede çok kelime bilmiyorum.

Sus palabras lo hicieron enojar.

Onun sözleri onu kızdırdı.

Las palabras no podrían describirlo.

Sözler onu tanımlayamadı.

Sus palabras me hicieron enojar.

Sözleri beni hasta ediyor.

Muchos idiomas utilizan palabras inglesas.

Birçok dil İngilizce kelime kullanır.

Es un juego de palabras.

Bu bir kelime oyunudur.

¿Cuáles fueron sus primeras palabras?

Onun ilk sözleri neydi?

Algunas palabras tienen doble significado.

- Bazı kelimeler çift anlama sahiptir.
- Bazı kelimelerin iki anlamı vardır.

¿Cuáles fueron sus últimas palabras?

Onun son sözleri nelerdi?

Menos palabras y más hechos.

- Az laf, çok iş!
- Az konuşalım, çok iş yapalım!

Sus palabras son totalmente creíbles.

Onun sözleri tamamen inandırıcı.

Gracias por sus amables palabras.

Hoş sözlerin için teşekkürler.

No tengo palabras para agradecerle.

Sana yeterince nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum.

Escribe al menos 250 palabras.

En az 250 kelime yazın.

Me he quedado sin palabras.

Sessiz kaldım.

Sus palabras carecían de sentido.

Onun sözleri tamamen anlamsızdı.

Tom pronuncia mal muchas palabras.

Tom birçok kelimeyi yanlış telaffuz ediyor.

Tom escogió cuidadosamente sus palabras.

Tom sözlerini dikkatle seçti.

No hay palabras para describirlo.

Bunu tanımlayacak kelimeler yok.

Si memorizas cada día 5 palabras en inglés, en un año podrías aprender 1,825 palabras, y en 100 años 182,620 palabras.

Bir günde beş yeni İngilizce kelime öğrenirsen yılda 1,825 kelime yapar ve yüz yılda 182,620 kelime öğrenebilirsin.

- Lo lamento si mis palabras te hirieron.
- Lo lamento si mis palabras te hieren.

Sözlerim seni incittiyse özür dilerim.

- Sólo trata de oraciones. No de palabras.
- Se trata de oraciones, no de palabras.

O, tümüyle cümlelerle ilgilidir. Sözcüklerle değil.

Con sus propias palabras de autoestima.

size meydan okumak istiyorum.

Cuando usas palabras y frases básicas.

dilinizi kasmanıza ya da tereddüt etmenize gerek yok.

Oigan las palabras de ese video:

Bu videoda söylenilenleri dinleyin.

No se conformen con mis palabras.

Söylediklerimle yetinmeyin.

El peligro de las palabras mismas,

kelimenin kendisinin tehlikesi,

Sus palabras deberían sostenerte, no derribarte.

Kelimeleri sizi kuvvetlendirmeli, moralinizi bozmamalı.

Significa de diez a diezcientas palabras.

On üzeri yüz anlamına geliyor bu kelime.

En pocas palabras, rechazó su propuesta.

Kısaca söylemek gerekirse, o, onun önerisini geri çevirdi.

Busca las palabras en tu diccionario.

Sözcüklere sözlüğünden bak.