Examples of using "Policial" in a sentence and their turkish translations:
Polis hattı: geçmeyin.
Bizim polislik altyapısını küçültmeye ihtiyacımız var;
Bakın, kendim de polis şiddeti yaşadım,
kurucusu ve CEO'su.
Dragnet gözetimi ise ikisini de korumuyor.
Bunun yerine zorla emekliye ayrıldı ve polis gözetimi altına alındı.
Polis koruması eksikliği ile ilgili bir sürü şikayetler vardı.
Mary ve John onu öldürmekle tehdit ettikten sonra, Tom polis koruması istedi.