Translation of "Policial" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Policial" in a sentence and their turkish translations:

Cordón policial: no pasar.

Polis hattı: geçmeyin.

Necesitamos reducir la infraestuctura policial

Bizim polislik altyapısını küçültmeye ihtiyacımız var;

Al ser un sobreviviente de la brutalidad policial,

Bakın, kendim de polis şiddeti yaşadım,

Del Center for Policing Equity (Centro para la Equidad Policial).

kurucusu ve CEO'su.

La red policial de vigilancia, por otro lado, no protege ninguna.

Dragnet gözetimi ise ikisini de korumuyor.

En cambio, fue obligado a retirarse y puesto bajo vigilancia policial.

Bunun yerine zorla emekliye ayrıldı ve polis gözetimi altına alındı.

Han habido muchas quejas acerca de la falta de protección policial.

Polis koruması eksikliği ile ilgili bir sürü şikayetler vardı.

Tom pidió protección policial después que John y Mary lo amenazaran con matarlo.

Mary ve John onu öldürmekle tehdit ettikten sonra, Tom polis koruması istedi.