Translation of "Red" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Red" in a sentence and their turkish translations:

- Reparó la red.
- Él reparó la red.

O ağı onardı.

La red es enorme.

Şebeke çok büyük.

Google+ es una nueva red social.

Google+ yeni bir sosyal ağdır.

Tatoeba no es una red social.

Tatoeba sosyal bir ağ değil.

Necesitamos la inmensa red de conexiones ilimitadas,

Sürdürülebilir ürünlerden yararlanmak için yerel pazarlara

Y reciben facturas fuera de la red.

birçok insan var.

Tenía una buena red, una buena reputación...

İyi bir çevrem, iyi bir itibarım vardı. İyi olacağımı

Comencé a construir esta red hace tres años.

Bu ağı inşa etmeye üç yıl önce başladım.

Y una red creciente de disruptores de fianzas

ve büyük hayallerle savaşmaya hazır

Afirmó ser una excelente red de túneles debajo

altında mükemmel bir tünel ağı olduğu iddia edildi

El nombre de mi banda es Red Hot.

Grubumun adı Red Hot.

Tom es un fan de los Red Sox.

Tom bir Red Sox taraftarı.

Ella pasa demasiado tiempo navegando por la red.

O, internette sörf yaparak çok fazla zaman harcar.

Así conocí al presidente de una red de televisión

Bir televizyon ağının başkanıyla da böyle tanıştım

Es miembro de una amplia red social de colugos.

Geniş kolugo sosyal ağının bir üyesi.

Una masiva inundación paralizó la red de transporte local.

Muazzam bir sel yerel ulaşım ağı felç etti.

Su trabajo es conectar los computadores a la red.

Onların işi bilgisayarları ağa bağlamaktır.

Actualmente tenemos una red bien organizada de oficinas comerciales.

Şu anda Japonya çapında 200 tane iyi örgütlenmiş satış büromuz var.

¿Quiere ayudarme a bajar las maletas de la red?

Bavulları raftan indirmeme yardım eder misin?

La única red social que sigo utilizando es Twitter,

Sosyal medyada bir tek Twitter'ı kullanıyorum.

Mi otra motivación para crear esta red fue la preocupación.

Bu ağı yaratmaktaki ikinci motivasyonum endişeydi.

Podría haber un asesino luciendo inofensivo en cualquier red social.

- Sosyal bir ağda zararsız görünen bir kişi bir katil olabilir.
- Herhangi bir sosyal ağda zararsız görünen bir kişi aslında katil olabilir.

Apenas un tercio del país tiene acceso a la red.

Ancak bu ülkedeki nüfusun üçte biri Internet'e erişiyor.

La red policial de vigilancia, por otro lado, no protege ninguna.

Dragnet gözetimi ise ikisini de korumuyor.

Hay muchas personas que van a los hospitales de la red

Anlaşmalı hastanelere gidip anlaşma dışı faturalar alan

Una red de ferrocarriles se extiende a lo largo de Japón.

Bir demiryolu ağı tüm Japonya'yı sarar.

Por ejemplo, si se le muestra a la red de aprendizaje profundo

Örneğin derin öğrenme ağına

La imagen térmica revela una red de capilares cerca de la piel

Termal görüntüleme, deriye yakın bir kılcal damar ağının...

En cambio, siente su mundo mediante una red de cuerdas de trampa.

Onun yerine tuzak tellerinden oluşan ağları aracılığıyla yoklar dünyayı.

No tienes por qué tragarte la información dudosa que hay en la red.

İnternet ağındaki güvenilmez bilgilere inanmamalısın.

En esta red la velocidad de descarga es el doble de rápida que la velocidad de subida.

- Bu ağda indirme hızı yükleme hızının iki misli daha hızlı.
- Bu ağda indirme hızı yükleme hızından iki kat daha hızlı.