Translation of "Protege" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Protege" in a sentence and their turkish translations:

Este perro nos protege.

Bu köpek bizi korur.

Y protege el frágil ecosistema.

ve bu kırılgan ekosistemi koruyor.

La atmósfera ya nos protege

atmosfer bizi zaten koruyor

Y protege de ese virus

Ve o virüsten korunun

Protege también a las personas inconscientes

Bilinçsiz insanları da koruyun

La guardia suiza protege al Papa.

Papayı İsviçreli Muhafızlar korur.

Este medicamento no protege contra la gripe.

Bu ilaç gribe karşı korumaz.

Toda la vida se nutre, protege y sostiene.

yaşamın tamamı beslenmiş, korunmuş ve tutulmuş.

Hay una atmósfera que rodea y protege el mundo

dünyayı çevreleyen ve koruyan bir atmosfer var

Lo protege de los enemigos y parece un ojo.

düşmanlardan korur deyim yerindeyse gözü gibi bakar

Dios me protege de las tormentas y del viento.

Tanrı beni rüzgarlara ve fırtınalara karşı korur.

La red policial de vigilancia, por otro lado, no protege ninguna.

Dragnet gözetimi ise ikisini de korumuyor.

La oscuridad los protege. Pero los pasos resuenan en el hielo marino.

Karanlık gizlenmesini sağlıyor. Ama yere bastığında çıkan titreşimler buz denizinde yankılanıyor.

Cuando ocurre un ataque, generalmente es una madre que protege a su cría.

Bir saldırı varsa bu genellikle yavrusunu koruyan bir annenin tepkisidir.

Comparado con el tamaño de la Tierra y el cosmos del que nos protege,

dünyanın boyutu ile bizi koruduğu evrene kıyasla

Entonces la nube de Oort no es una estructura que protege el sistema solar

yani oort bulutu güneş sistemini koruyan bir yapı değil

El sindicato se había convertido en una institución que protege los derechos de los trabajadores

sendika işçinin hakkını koruyan bir kurum olmuştu