Translation of "Jubilarse" in Turkish

Su decisión de jubilarse nos sorprendió a todos.

Onun emekli olma kararı hepimizi şaşırttı.

Al jubilarse su padre, él heredó el negocio.

Babasının emekliliği üzerine işi devraldı.

Pienso que Tom es muy joven para jubilarse.

Sanırım Tom emekli olamayacak kadar çok genç.

Tom deseó tener el suficiente dinero para jubilarse.

Tom emekli olmak için yeterli parasının olmasını diledi.

Mi padre va a jubilarse a los sesenta años.

Babam altmış yaşında emekli olacak.

- Sus ingresos se redujeron a la mitad tras su jubilación.
- Su ingreso se redujo a la mitad después de jubilarse.

Emekli olduktan sonra geliri yarı yarıya azaldı.