Translation of "Sorprendió" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Sorprendió" in a sentence and their turkish translations:

Me sorprendió.

Şaşırmıştım.

Sorprendió al público.

O, halkı şaşırttı.

Ella me sorprendió.

O beni şaşırttı.

Mary me sorprendió.

Mary beni şaşırttı.

Ella lo sorprendió.

O onu ürküttü.

- Lo que dijiste me sorprendió.
- Me sorprendió lo que dijiste.

Söylediğin şey beni şaşırttı.

- Pues claro que me sorprendió.
- Por supuesto que me sorprendió.

Elbette şaşırdım.

Me sorprendió su perseverancia.

Onun azmi beni şaşırttı.

Me sorprendió su coraje.

Onun cesaretine şaşırdım.

Tom sorprendió a Mary.

Tom, Mary'yi şaşırttı.

Eso sorprendió a Tom.

O, Tom'u şaşırttı.

¿Le sorprendió a alguien?

Herhangi biri şaşırdı mı?

Su silencio me sorprendió.

Sessizliği beni şaşırttı.

- Me sorprendió que dijese eso.
- Me sorprendió que ella dijese eso.

Onun bunu söylemesi şaşırtıcıydı.

La noticia nos sorprendió mucho.

Haber bizi çok şaşırttı.

Me sorprendió ver un león.

Bir aslan gördüğüme şaşırdım.

Su comportamiento realmente me sorprendió.

Onun davranışı beni gerçekten şaşırttı.

Esto sorprendió a muchas personas.

Bu birçok kişiyi şaşırttı.

Su muerte nos sorprendió a todos.

Onun ölümü hepimizi şaşırttı.

Él se sorprendió al saber esto.

O, bunu öğrendiği için şaşırdı.

La respuesta de Tom me sorprendió.

Tom'un cevabı beni şaşırttı.

Ella lo sorprendió al llegar temprano.

O erken vardığında onu şaşırttı.

Ella le sorprendió con un beso.

O, bir öpücükle onu şaşırttı.

Eso también me sorprendió a mí.

O beni de şaşırttı.

Nos sorprendió escuchar lo que había pasado.

- Neler olduğunu duyunca hayret ettik.
- Olanları duyduğumuzda çok şaşırdık.

El hombre se sorprendió con la noticia.

Adam habere şaşırdı.

Tom se sorprendió cuando Mary le besó.

Mary onu öptüğünde Tom çok şaşırdı.

Él me sorprendió mirándolo y me sonrojé.

Ona bakmamı yakaladı ve benim yüzüm kızardı.

La rápida llegada del policía nos sorprendió.

Polisin çabuk gelişi bizi şaşırttı.

Él me sorprendió al levantarme con facilidad.

O beni kolayca kaldırdığı için şaşırdım.

Su repentina aparición nos sorprendió a todos.

Onun aniden ortaya çıkması hepimizi şaşırttı.

Ella lo sorprendió con un pequeño obsequio.

O, küçük bir hediye ile onu şaşırttı.

Me sorprendió recibir una llamada de Tom.

Tom'dan bir çağrı aldığıma şaşırdım.

Tom se sorprendió de que Mary apareciera.

- Tom Mary'nin gelişine şaşırdı.
- Tom Mary'nin geldiğine şaşırdı.

Tom sorprendió a Mary con un beso.

Tom bir öpücükle Mary'ye sürpriz yaptı.

El crecimiento rápido en las importaciones nos sorprendió.

İthalattaki hızlı artış bizi şaşırttı.

Su decisión de jubilarse nos sorprendió a todos.

Onun emekli olma kararı hepimizi şaşırttı.

Incluso a Tom le sorprendió que María mintiera.

Mary'nin yalan söylemesine Tom bile şaşırdı.

Ella se sorprendió mucho cuando escuchó la noticia.

O, haberi duyunca çok şaşırdı.

Me sorprendió la noticia de su muerte repentina.

Onun ani ölüm haberine şaşırdım.

Me sorprendió que Tomás hablase francés tan bien.

Tom'un Fransızcayı çok iyi şekilde konuşmasına şaşırdım.

Le sorprendió la aparición repentina de su amigo.

Arkadaşının aniden ortaya çıkmasına şaşırdı.

El éxito de la empresa sorprendió a todos.

İşletmenin başarısı herkesi şaşkına çevirdi.

Me sorprendió que Tom no estuviera aquí ayer.

Şaşırdım, Tom dün burada değildi.

Tom sorprendió a Mary con un regalo caro.

Tom pahalı bir hediye ile Mary'ye sürpriz yaptı.

La repentina muerte de su hermano los sorprendió.

Erkek kardeşinin ani ölümü onları şaşırttı.

- Ella bailó con una gracia que nos sorprendió a todos.
- Ella bailó con una elegancia que nos sorprendió a todos.

O, hepimizi şaşırtan bir zerafetle dans etti.

Nos sorprendió mucho la noticia de su repentina muerte.

Biz onun ani ölüm haberine büyük ölçüde şaşırdık.

Mi hijo me sorprendió ordenando su habitación sin avisar.

Oğlum söylenilmeden odasını toplayarak beni şaşırttı.

La respuesta de Tom sorprendió a todo el mundo.

Tom'un cevabı herkesi şaşırttı.

La falta de compasión de Tom sorprendió a Mary.

Tom'un acımasız olması Mary'yi şaşırttı.

- Sus palabras me sorprendieron.
- Lo que él dijo me sorprendió.

Söylediği şey beni şaşırttı.

Nos sorprendió la facilidad con la que contestó la pregunta.

Soruyu kolaylıkla yanıtlaması bizi şaşırttı.

No le sorprendió a Tom dónde encontró al niño perdido.

Tom kayıp çocuğu bulduğu yere şaşırmadı.

La decisión de casarse de Tom sorprendió a su familia.

Tom'un evlenme kararı ailesini şaşırttı.

La indisposición de Tom a ayudar le sorprendió a Mary.

Tom'un yardım etmek için isteksizliği Mary'yi şaşırttı.

Tom sorprendió a María llevándole el desayuno a la cama.

Tom, kahvaltısını yatağa getirerek Mary'yi şaşırttı.

Me sorprendió oír su voz en la habitación de al lado.

Yan odada onun sesini duyduğuma şaşırdım.

Mi decisión de estudiar en el extranjero sorprendió a mis padres.

Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı.

Tom abrió la puerta y se sorprendió al ver a María.

Tom kapıyı açtı ve Mary'yi gördüğüne şaşırdı.

Lo que me sorprendió fue que Tom no conocía a María.

Beni şaşırtan şey Tom'un Mary'yi tanımamasıydı.

Tom se sorprendió de que María comprara un auto tan pequeño.

Mary böylesine küçük bir araba aldığı için Tom şaşırmıştı.

Tom sorprendió a Mary robando su dinero de la caja registradora.

Tom Mary'yi yazarkasadan parasını çalarken yakaladı.

Tom se sorprendió al ver a Mary en la escuela el domingo.

Tom pazar günü Mary'yi okulda gördüğüne şaşırdı.

Tom se sorprendió un poco cuando vio a Mary y John besándose.

Tom Mary ve John'un öpüştüğünü gördüğünde biraz şaşırmıştı.

Miré por la ventana del garaje y me sorprendió lo que vi.

Garajın penceresinden baktım, gördüğüm beni şaşırttı.

No me sorprendió para nada que Tom fuera arrestado por conducir ebrio.

Tom'un sarhoşken araba sürmekten tutuklanması beni hiç şaşırtmadı.

- Tom no estuvo sorprendido de verme.
- Tom no se sorprendió al verme.

Tom beni gördüğüne şaşırmadı.

Nancy se sorprendió de que Bob ganara el primer lugar en el concurso.

Nancy Bob'un yarışmada birincilik ödülünü kazanmasına şaşırdı.

Mientras el ejército mongol cruzaba el río Jordania los sorprendió el contingente de Baibars

Moğol ordusu Şeria Nehrini geçtiği gibi Baybarsın birlikleri tarafından saldırıya uğradılar.

Lo que me sorprendió fue que solo diez personas vinieron al funeral de Tom.

Beni şaşırtan şey Tom'un cenaze törenine sadece on kişinin gelmesiydi.

Tom se sorprendió al ver cuán poco le cubría a Mary su nuevo bañador.

Tom Mary'nin yeni mayosunun ne kadar dar ve kısa olduğunu gördüğüne şaşırmıştı.

- Tom se asombró de lo que Mary dijo.
- A Tom le sorprendió lo que dijo Mary.

Tom Mary'nin söylediklerinden şoke oldu.

Lo que más me sorprendió acerca del accidente es lo rápido que llegaron los abogados a la escena.

- Kaza hakkında beni en çok şaşırtan şey avukatların olay yerine ne kadar çabuk varmalarıydı.
- Bu kazada beni en çok şaşırtan şey avukatların olay yerine bu kadar çabuk gelmeleri.

- ¿No te extrañaste al verme?
- ¿Nada te extraño al verme?
- ¿No te extrañaste cuando me viste?
- ¿No te sorprendió verme?

- Beni gördüğüne şaşırmadın mı?
- Beni gördüğüne şaşırmış değil misin?